Afrika

bilgipedi.com.tr sitesinden
Afrika
Africa (orthographic projection).svg
Africa (orthographic projection) blank.svg
Alan30.370.000 km2 (11.730.000 sq mi) (2.)
Nüfus1.393.676.444 (2021; 2.)
Nüfus yoğunluğu46,1 / km2 (119,4 / sq mi) (2021)
GSYİH (SAGP)8,05 trilyon dolar (2022 tahmini; 4.)
GSYİH (nominal)2,96 trilyon dolar (2022 tahmini; 5.)
Kişi başına düşen GSYİH2.180 $ (2022 tahmini; 6.)
Dinler
  • Hristiyanlık (%51)
  • İslam (%40)
  • Geleneksel inançlar (%6)
  • Din yok (%2)
  • Diğerleri (%1)
DemonymAfrika
Ülkeler54+2*+5** (*tartışmalı) (**bölgeler)
Bağımlılıklar
Harici (5)
  • Bouvet Adası
  •  Britanya Hint Okyanusu Toprakları
  •  Fransız Güney Toprakları
  •  Heard Adası ve McDonald Adaları
  •  Saint Helena, Ascension ve Tristan da Cunha
Dahili (6+1 tartışmalı)
Dillerİngilizce
Fransızca
İspanyolca
Portekizce
Swahili
Arapça
1250-3000 yerli dil
Zaman dilimleriUTC-1 - UTC+4
En büyük şehirlerEn büyük kentsel alanlar:

Afrika, her iki durumda da Asya'dan sonra dünyanın ikinci en büyük ve ikinci en kalabalık kıtasıdır. Komşu adalar da dahil olmak üzere yaklaşık 30,3 milyon km2 (11,7 milyon mil kare) ile Dünya'nın toplam yüzey alanının %6'sını ve kara alanının %20'sini kaplamaktadır. 2021 itibariyle 1,4 milyar insanla dünya insan nüfusunun yaklaşık %18'ini oluşturmaktadır. Afrika'nın nüfusu tüm kıtalar arasında en genç olanıdır; 2012 yılında ortanca yaş 19,7 iken dünya genelinde ortanca yaş 30,4'tür. Çok çeşitli doğal kaynaklara sahip olmasına rağmen Afrika, Okyanusya'nın ardından kişi başına en az zengin kıta ve toplam servet bakımından da en az zengin ikinci kıtadır. Akademisyenler bu durumu coğrafya, iklim, kabilecilik, sömürgecilik, Soğuk Savaş, yeni sömürgecilik, demokrasi eksikliği ve yolsuzluk gibi farklı faktörlere bağlamaktadır. Bu düşük zenginlik yoğunluğuna rağmen, yakın zamandaki ekonomik genişleme ve büyük ve genç nüfus, Afrika'yı daha geniş küresel bağlamda önemli bir ekonomik pazar haline getirmektedir.

Kıta kuzeyde Akdeniz, kuzeydoğuda Süveyş Kıstağı ve Kızıldeniz, güneydoğuda Hint Okyanusu ve batıda Atlantik Okyanusu ile çevrilidir. Kıtada Madagaskar ve çeşitli takımadalar bulunmaktadır. Tam olarak tanınan 54 egemen devlet (ülke), sekiz bölge ve sınırlı tanınan ya da hiç tanınmayan iki de facto bağımsız devlet içerir. Cezayir yüzölçümü bakımından Afrika'nın en büyük ülkesi, Nijerya ise nüfus bakımından en büyük ülkesidir. Afrika ulusları, merkezi Addis Ababa'da bulunan Afrika Birliği'nin kurulması yoluyla işbirliği yapmaktadır.

Afrika ekvator ve ana meridyen üzerinde yer alır. Kuzey ılıman bölgeden güney ılıman bölgeye kadar uzanan tek kıtadır. Kıtanın ve ülkelerinin çoğunluğu Kuzey Yarımküre'de yer alırken, önemli bir kısmı ve ülke sayısı Güney Yarımküre'dedir. Batı Sahra'nın büyük bir kısmı, Cezayir, Libya ve Mısır, Moritanya'nın kuzey ucu, Fas, Ceuta, Melilla ve Tunus topraklarının tamamı dışında kıtanın çoğu tropik bölgelerde yer alır ve bunlar da Yengeç dönencesi üzerinde, kuzey ılıman bölgede bulunur. Kıtanın diğer ucunda, güney Namibya, güney Botsvana, Güney Afrika'nın büyük bir bölümü, Lesotho ve Eswatini'nin tüm toprakları ile Mozambik ve Madagaskar'ın güney uçları Oğlak dönencesinin altında, güney ılıman kuşağında yer almaktadır.

Afrika yüksek biyolojik çeşitliliğe sahiptir; Pleistosen megafaunasının yok oluşundan en az etkilendiği için en fazla megafauna türüne sahip kıtadır. Bununla birlikte Afrika, çölleşme, ormansızlaşma, su kıtlığı, kirlilik ve diğer sorunlar da dahil olmak üzere çok çeşitli çevresel sorunlardan da yoğun bir şekilde etkilenmektedir. İklim değişikliği Afrika'yı etkiledikçe bu köklü çevresel kaygıların daha da kötüleşmesi beklenmektedir. BM Hükümetlerarası İklim Değişikliği Paneli, Afrika'yı iklim değişikliğine karşı en savunmasız kıta olarak tanımlamıştır.

Afrika'nın tarihi uzun, karmaşık ve küresel tarih topluluğu tarafından genellikle yeterince takdir edilmemiştir. Afrika, özellikle de Doğu Afrika, insanların ve Hominidae kladının (büyük maymunlar) çıkış yeri olarak kabul edilmektedir. Sahelanthropus tchadensis, Australopithecus africanus, A. afarensis, Homo erectus, H. habilis ve H. ergaster dahil olmak üzere en eski hominidler ve ataları yaklaşık 7 milyon yıl öncesine tarihlendirilmiştir. ergaster- Etiyopya, Güney Afrika ve Fas'ta bulunan en eski Homo sapiens (modern insan) kalıntıları sırasıyla yaklaşık 233.000, 259.000 ve 300.000 yıl öncesine aittir ve Homo sapiens'in yaklaşık 350.000-260.000 yıl önce Afrika'da ortaya çıktığına inanılmaktadır. En uzun süre yaşanmış kıta olması nedeniyle Afrika, antropologlar tarafından gezegendeki genetik çeşitliliği en fazla olan kıta olarak da kabul edilmektedir.

Antik Mısır ve Kartaca gibi ilk insan uygarlıkları Kuzey Afrika'da ortaya çıkmıştır. Bunu takip eden uzun ve karmaşık medeniyetler, göçler ve ticaret tarihinin ardından Afrika, çok çeşitli etnik kökenlere, kültürlere ve dillere ev sahipliği yapmaktadır. Son 400 yıl, kıta üzerinde artan bir Avrupa etkisine tanıklık etmiştir. Bu etki 16. yüzyıldan itibaren, Amerika kıtasında büyük bir Afrika diasporası nüfusu yaratan Trans-Atlantik köle ticareti de dahil olmak üzere, ticaret tarafından yönlendirilmiştir. 19. yüzyılın sonlarından 20. yüzyılın başlarına kadar Avrupalı uluslar, Etiyopya ve Liberya hariç neredeyse tüm Afrika'yı sömürgeleştirdi, ancak Etiyopya daha sonra 1936'dan 1941'e kadar İtalya tarafından istila ve işgal edilecekti. Afrika'daki mevcut devletlerin çoğu İkinci Dünya Savaşı'nın ardından sömürgecilikten kurtulma süreciyle ortaya çıkmıştır.

Afrika
Africa (orthographic projection).svg
Alan 30.370.000 km² (11.668.598,7 sq mi)
Nüfus 1.275.920.972
Yoğunluk 30,51/km²/km²(80/sq mi)
Ülkeler 54
Halklar Mısırlılar
Libyalılar
Cezayirliler
Nijeryalılar
Somalililer
Sudanlılar
Güney Afrikalılar
Kamerunlular
Şenegalliler
Tunuslular
Büyük şehirler Mısır Kahire
Nijerya Lagos
Kongo Demokratik Cumhuriyeti Kinşasa
Kenya Nairobi
Mısır İskenderiye
Etiyopya Addis Ababa
Güney Afrika Cumhuriyeti Johannesburg
Nijerya Abuja
Fas Rabat
Madagaskar Antananarivo
Zaman dilimi -1 (Yeşil Burun Adaları)
+4 (Mauritius)
Dünya haritasında Afrika
Uydu görüntüsü

Etimoloji

Apollo 17 mürettebatı tarafından görülen Afrika'nın bütünlüğü

Afri, Nil nehrinin batısında o zamanlar bilinen kuzey Afrika sakinlerini ifade etmek için kullanılan Latince bir isimdi ve en geniş anlamıyla Akdeniz'in (Antik Libya) güneyindeki tüm toprakları ifade ediyordu. Bu isim başlangıçta modern Berberilerin atası olan yerli bir Libya kabilesine atıfta bulunuyor gibi görünmektedir; tartışma için Terence'ye bakınız. Bu isim genellikle Fenikece "toz" anlamına gelen ʿafar kelimesiyle ilişkilendirilmiştir, ancak 1981 tarihli bir hipoteze göre mağara sakinlerine atıfla "mağara" anlamına gelen Berberi kelimesi ifri'den (çoğulu ifran) kaynaklanmaktadır. Aynı kelime, aslen Libya'nın kuzeybatısındaki Yafran'dan (Ifrane olarak da bilinir) gelen bir Berberi kabilesi olan Cezayir ve Trablusgarp'tan Banu Ifran'ın ve Fas'taki Ifrane şehrinin adında da bulunabilir.

Roma egemenliği altında Kartaca, MÖ 146'da Üçüncü Pön Savaşı'nda Kartacalıları yenmesinin ardından, modern Libya'nın kıyı kesimini de içeren Africa Proconsularis adını verdiği eyaletin başkenti oldu. Latince -ica eki bazen bir ülkeyi belirtmek için kullanılabilir (örneğin, Julius Caesar tarafından kullanılan Celtae'den Celtica'da olduğu gibi). Bizans (Doğu Roma) İmparatorluğu'nun Exarchatus Africae'sini fethetmesinin ardından daha sonra Müslüman olan Ifriqiya bölgesi de ismin bir şeklini korumuştur.

Romalılara göre Afrika, Mısır'ın batısında yer alırken, "Asya" Anadolu ve doğudaki toprakları ifade etmek için kullanılırdı. Coğrafyacı Batlamyus (MS 85-165) tarafından iki kıta arasına kesin bir çizgi çekilmiş, İskenderiye'yi ana meridyen boyunca göstermiş ve Süveyş kıstağı ile Kızıldeniz'i Asya ve Afrika arasındaki sınır haline getirmiştir. Avrupalılar kıtanın gerçek boyutlarını anlamaya başladıkça, "Afrika" fikri de bilgileriyle birlikte genişledi.

Antik "Afrika" ismi için başka etimolojik hipotezler de öne sürülmüştür:

  • 1. yüzyıl Yahudi tarihçisi Flavius Josephus (Ant. 1.15), Yaratılış 25:4'e göre İbrahim'in torunu olan ve soyundan gelenlerin Libya'yı işgal ettiğini iddia ettiği Epher'in adını taşıdığını ileri sürmüştür.
  • Sevillalı Isidore 7. yüzyılda yazdığı Etymologiae XIV.5.2. adlı eserinde "Afrika'nın Latince aprica'dan geldiğini ve "güneşli" anlamına geldiğini öne sürer.
  • Massey, 1881'de, Afrika'nın Mısırca af-rui-ka'dan türediğini ve "Ka'nın açılışına doğru dönmek" anlamına geldiğini belirtmiştir. Ka her insanın enerjik ikizidir ve "Ka'nın açılması" bir rahim ya da doğum yeri anlamına gelir. Afrika, Mısırlılar için "doğum yeri" olabilir.
  • Michèle Fruyt 1976'da Latince kelimeyi africus "güney rüzgârı" ile ilişkilendirmeyi önermiştir; bu kelime Umbria kökenlidir ve aslen "yağmurlu rüzgâr" anlamına gelmektedir.
  • Rutgers Üniversitesi'nden Robert R. Stieglitz 1984 yılında şu öneride bulunmuştur: "Latince *Aphir-ic-a'dan türetilen Afrika adı İbranice Ophir ['zengin'] ile akrabadır."
  • İbn Hallikan ve diğer bazı tarihçiler, Afrika adının İfrikiye'yi zapt eden ve "İbrahim oğlu Afrikus" olarak da anılan Afrikin ibn Kays ibn Seyfi adlı Himyerî kralından geldiğini iddia etmektedir.
  • Arapça afrīqā (dişil isim) ve ifrīqiyā, şimdi genellikle afrīqiyā (dişil) 'Afrika' olarak telaffuz edilir, 'afara [' = 'ain, 'alif değil] 'tozlu olmak' 'afar 'toz, toz' ve 'afir 'kurutulmuş, güneş tarafından kurutulmuş, solmuş' ve 'affara 'güneşte sıcak kum üzerinde kurutmak' veya 'toz serpmek'.
  • Muhtemelen Fenikece faraqa 'koloni, ayrılık' anlamında.

Roma hâkimiyetindeyken Kartaca, bugün Libya'nın sahil kesimleri dolaylarındaki Afrika Pronconsularis eyaletinin başkentiydi. Latin son eki "-ica" bir alanı tanımlamakta kullanılır.

Tarih

Tarih Öncesi

Lucy, 24 Kasım 1974'te Etiyopya'nın Afar Depresyonu'ndaki Awash Vadisi'nde keşfedilen bir Australopithecus afarensis iskeleti

Afrika, çoğu paleoantropolog tarafından Dünya'daki en eski yerleşim bölgesi olarak kabul edilir ve İnsan türü bu kıtadan çıkmıştır. 20. yüzyılın ortalarında antropologlar, belki de 7 milyon yıl öncesine kadar (BP=günümüzden önce) insan işgaline dair birçok fosil ve kanıt keşfetti. Australopithecus afarensis (radyometrik olarak yaklaşık 3,9-3,0 milyon yıl öncesine tarihlendirilmiştir), Paranthropus boisei (yaklaşık 2,3-1,4 milyon yıl öncesine tarihlendirilmiştir) ve Homo ergaster (yaklaşık 1,9 milyon-600.000 yıl öncesine tarihlendirilmiştir) gibi modern insana evrildiği düşünülen birkaç erken maymunsu insan türünün fosil kalıntıları keşfedilmiştir.

Homo sapiens'in Afrika'da yaklaşık 350.000 ila 260.000 yıl önce evrimleşmesinden sonra, kıta çoğunlukla avcı-toplayıcı gruplar tarafından doldurulmuştur. Bu ilk modern insanlar, yaklaşık 50.000 yıl öncesine tarihlenen Afrika Dışı II göçü sırasında Afrika'yı terk ederek dünyanın geri kalanına yerleşmiş ve kıtadan Kızıldeniz üzerinden Bab-el-Mandeb, Fas'taki Cebelitarık Boğazı ya da Mısır'daki Süveyş Kıstağı üzerinden çıkmıştır.

Modern insanların Afrika kıtası içindeki diğer göçleri de bu zamana tarihlendirilmiş olup, Güney Afrika, Güneydoğu Afrika, Kuzey Afrika ve Sahra'da erken insan yerleşimlerine dair kanıtlar bulunmuştur.

Uygarlığın ortaya çıkışı

Sahra'nın büyüklüğü tarihsel olarak son derece değişken olmuş, alanı küresel iklim koşullarına bağlı olarak hızla dalgalanmış ve zaman zaman yok olmuştur. M.Ö. 10.500 civarında olduğu tahmin edilen buzul çağlarının sonunda Sahra yeniden yeşil ve verimli bir vadi haline gelmiş ve Afrikalı nüfus Sahra Altı Afrika'nın iç kesimlerinden ve kıyı dağlık bölgelerinden geri dönmüştür; bereketli bir Sahra'yı tasvir eden kaya sanatı resimleri ve Tassili n'Ajjer'de keşfedilen ve belki de 10 bin yıl öncesine dayanan büyük nüfuslar. Ancak, ısınan ve kuruyan iklim, M.Ö. 5000'lerde Sahra bölgesinin giderek daha kuru ve düşmanca bir hal alması anlamına geliyordu. MÖ 3500 civarında, dünyanın yörüngesindeki bir eğim nedeniyle, Sahra hızlı bir çölleşme dönemi yaşadı. Nüfus, Sahra bölgesinden İkinci Katarakt'ın altındaki Nil Vadisi'ne doğru yürüyüşe geçti ve burada kalıcı ya da yarı kalıcı yerleşimler kurdu. Orta ve Doğu Afrika'da şiddetli ve sürekli yağmurların azalmasıyla büyük bir iklimsel durgunluk meydana geldi. Bu zamandan beri, Doğu Afrika'da ve son 200 yılda giderek artan bir şekilde Etiyopya'da kuru koşullar hüküm sürmektedir.

Afrika'da sığırların evcilleştirilmesi tarımdan önce gerçekleşmiş ve avcı-toplayıcı kültürlerle birlikte var olmuş gibi görünmektedir. MÖ 6000 yıllarında Kuzey Afrika'da sığırların evcilleştirildiği tahmin edilmektedir. Sahra-Nil kompleksinde insanlar, eşek ve Cezayir'den Nubya'ya kadar yaygın olan küçük bir vida boynuzlu keçi de dahil olmak üzere birçok hayvanı evcilleştirmiştir.

MÖ 10.000 ile 9.000 yılları arasında, Batı Afrika savanasındaki Mali bölgesinde çömlekçilik bağımsız olarak icat edilmiştir.

Fizan'daki Sahra kaya sanatı

Kuzey Batı Afrika'daki Sahra ve Sahel bozkırlarında ve savanlarında, muhtemelen modern Nilo-Sahra ve Mandé kültürlerinin ataları olan insanlar, MÖ 8000 ila 6000 yılları arasında yabani darı toplamaya başladılar. Daha sonra su kabağı, karpuz, hint fasulyesi ve pamuk da toplanmıştır. Sorgum ilk olarak MÖ 4000 civarında Doğu Sudan'da, insanlık tarihindeki en eski tarım örneklerinden birinde evcilleştirilmiştir. Ekimi, MÖ 2000 civarında Hindistan'a yayılmadan önce kademeli olarak Afrika'ya yayılmıştır. Sorgum ilk kez Doğu Sudan'da evcilleştirilmiştir. Ayrıca çanak çömlek yapmaya başlamışlar ve taştan yerleşimler inşa etmişlerdir (örn. Tichitt, Oualata). Kemik uçlu zıpkınlar kullanarak balık tutmak, artan yağmurlar nedeniyle oluşan çok sayıda akarsu ve gölde önemli bir faaliyet haline geldi. Batı Afrika'da, yağışlı dönem Senegal'den Kamerun'a kadar genişleyen bir yağmur ormanı ve ağaçlık savanaya yol açmıştır. MÖ 9.000 ila 5.000 yılları arasında Nijer-Kongo dilini konuşanlar yağ palmiyesi ve rafya palmiyesini evcilleştirdi. Börülce ve voandzeia (Afrika yer fıstığı) evcilleştirilmiş, bunları bamya ve kola fıstığı izlemiştir. Bitkilerin çoğu ormanda yetiştiğinden, Nijer-Kongo dilini konuşanlar ormanı temizlemek için cilalı taş baltaları icat ettiler.

MÖ 4000 civarında Sahra iklimi son derece hızlı bir şekilde daha kuru hale gelmeye başladı. Bu iklim değişikliği göllerin ve nehirlerin önemli ölçüde küçülmesine ve çölleşmenin artmasına neden oldu. Bu da yerleşime elverişli arazi miktarını azaltmış ve çiftçi topluluklarının Batı Afrika'nın daha tropikal iklimine göç etmesini teşvik etmiştir. MÖ birinci binyıl boyunca, değişen iklim koşullarına bağlı olarak yabani tahıl popülasyonlarındaki azalma, çiftçi topluluklarının genişlemesini ve Nijer Nehri çevresinde pirinç ekiminin hızla benimsenmesini kolaylaştırmıştır.

MÖ birinci binyıla gelindiğinde demir işçiliği Kuzey Afrika'da kullanılmaya başlanmıştır. O sıralarda Sahraaltı Afrika'nın bazı bölgelerinde de ya bağımsız bir icat ya da kuzeyden yayılma yoluyla yerleşmiş ve yaklaşık 2.000 yıl sürdükten sonra MS 500 civarında bilinmeyen bir şekilde ortadan kaybolmuştur ve MÖ 500'de metal işleme Batı Afrika'da yaygınlaşmaya başlamıştır. Diğer bölgeler MS ilk yüzyıllara kadar demir işlemeye başlamamış olsa da, demir işleme Doğu ve Batı Afrika'nın birçok bölgesinde yaklaşık MÖ 500'de tamamen yerleşmişti. Batı Afrika'da MÖ 500'lerden kalma Mısır, Kuzey Afrika, Nubia ve Etiyopya'ya ait bakır objeler kazılmıştır, bu da Sahra ötesi ticaret ağlarının bu tarihe kadar kurulmuş olduğunu göstermektedir.

Lucy, bir Australopithecus afarensis iskeleti 24 Kasım 1974'te Etiyopya'nın Afar Bölgesindeki Awash Vadisinde keşfedilmiştir.

Afrika, birçok paleoantropolog ve arkeolog tarafından Dünya üzerinde insanlarca yerleşilmiş ilk yer olarak kabul edilmiştir. 20. yüzyılın ortalarındayken antropologlar, en erkeni yedi milyon yıl öncesine ait olduğu düşünülen birçok fosil kanıtı keşfetmişlerdi. Bunlar arasında Ardipitecus, Australopithecus ve Homo türlerindeki insan ataları yer almaktadır. Afrika arkeolojisinde dönemler Erken, Orta ve Geç Taş Çağları olmak üzere üçe ayrılır. Tüm insanlığın tarih öncesi gibi, Afrika'nın tarih öncesinde de ulus devletler mevcut değildi. Bunun yanında Khoi ve San gibi avcı ve toplayıcı grupların yerleşik hayata geçtiği görülür.

Erken uygarlıklar

Kabaca MÖ 500'den MS 1500'e kadar uzanan Afrika imparatorluklarını gösteren artzamanlı harita

M.Ö. 3300'lerde, tarihi kayıtlar Kuzey Afrika'da Eski Mısır'ın Firavun uygarlığında okuryazarlığın yükselişiyle açılır. Dünyanın en eski ve en uzun ömürlü medeniyetlerinden biri olan Mısır devleti, MÖ 343 yılına kadar diğer bölgeler üzerindeki etkisini farklı düzeylerde sürdürmüştür. Martin Bernal'e göre Mısır'ın etkisi günümüz Libya ve Nubya'sının derinliklerine ve Girit'in kuzeyine kadar uzanıyordu.

Fenike ile ticaret bağlantıları olan bağımsız bir uygarlık merkezi, kuzeybatı Afrika kıyısındaki Sur'dan gelen Fenikeliler tarafından Kartaca'da kurulmuştur.

Avrupalıların Afrika'yı keşfi Antik Yunanlılar ve Romalılar ile başlamıştır. MÖ 332'de Büyük İskender, Pers işgali altındaki Mısır'da bir kurtarıcı olarak karşılandı. Mısır'da, ölümünden sonra Ptolemaios hanedanının müreffeh başkenti haline gelecek olan İskenderiye'yi kurdu.

Kuzey Afrika'nın Akdeniz kıyı şeridinin Roma İmparatorluğu tarafından fethedilmesinin ardından bölge ekonomik ve kültürel olarak Roma sistemine entegre edildi. Modern Tunus'ta ve kıyı boyunca başka yerlerde Roma yerleşimi meydana geldi. Kuzey Afrika'nın ilk Roma imparatoru Septimius Severus, bugünkü Libya'da Leptis Magna'da doğmuştur; annesi İtalyan Romalı, babası ise Pön'dür.

Ezana Taşı, Kral Ezana'nın Hıristiyanlığı kabul ettiğini ve Meroë de dahil olmak üzere çeşitli komşu halklara boyun eğdirdiğini kaydetmektedir.

Hıristiyanlık erken bir tarihte Yahudiye'den Mısır'a ve Roma dünyasının sınırlarını aşarak Nubya'ya kadar bu bölgelere yayılmış; en geç MS 340 yılında Aksumite İmparatorluğu'nun devlet dini haline gelmiştir. Bu teolojik gelişmeden Kızıldeniz yoluyla gelen Süryani-Yunan misyonerler sorumluydu.

7. yüzyılın başlarında, yeni kurulan Arap İslam Halifeliği Mısır'a ve ardından Kuzey Afrika'ya doğru genişledi. Kısa bir süre içinde yerel Berberi seçkinleri Müslüman Arap kabileleriyle bütünleşti. Emevilerin başkenti Şam 8. yüzyılda düştüğünde, Akdeniz'deki İslam merkezi Suriye'den Kuzey Afrika'daki Kayravan'a kaydı. İslami Kuzey Afrika çeşitlilik kazanmış ve mistikler, âlimler, hukukçular ve filozoflar için bir merkez haline gelmiştir. Yukarıda bahsedilen dönemde İslam, esas olarak ticaret yolları ve göçler yoluyla Sahra altı Afrika'ya yayıldı.

Batı Afrika'da, günümüz Moritanya'sında bulunan Dhar Tichitt ve Oualata, MÖ 2.000'lere tarihlenen erken dönem kent merkezleri arasında öne çıkmaktadır. Yaklaşık 500 taş yerleşim, Sahra'nın eski savanasındaki bölgeyi doldurmaktadır. Sakinleri balıkçılık yapıyor ve darı yetiştiriyordu. Augustin Holl tarafından Mandé halklarından Soninke'nin bu tür yerleşimlerin inşasından sorumlu olduğu tespit edilmiştir. MÖ 300 civarında bölge daha kurak hale gelmiş ve yerleşimler gerilemeye başlamış, büyük olasılıkla Koumbi Saleh'e taşınmışlardır. Mimari kanıtlar ve çanak çömlek tarzlarının karşılaştırılması, Dhar Tichitt'in sonraki Gana İmparatorluğu ile ilişkili olduğunu göstermektedir. Djenné-Djenno'ya (günümüz Mali'sinde) MÖ 300 civarında yerleşilmiş ve kalabalık mezarlıkların da gösterdiği gibi kasaba oldukça büyük bir Demir Çağı nüfusuna ev sahipliği yapacak şekilde büyümüştür. Yaşam yapıları güneşte kurutulmuş çamurdan yapılmıştır. MÖ 250 yılına gelindiğinde Djenné-Djenno büyük ve gelişen bir pazar kasabası haline gelmiştir.

Daha güneyde, orta Nijerya'da, MÖ 1.500 civarında, Jos Platosu'nda Nok kültürü gelişti. Oldukça merkezi bir topluluktu. Nok halkı pişmiş topraktan insan kafaları ve insan figürleri, filler ve diğer hayvanlar da dahil olmak üzere gerçeğe yakın tasvirler üretmiştir. MÖ 500'de ve muhtemelen daha önce demir eritiyorlardı. MS 200 yılına gelindiğinde Nok kültürü ortadan kalkmış ve yaklaşık 2.000 yıl sürdükten sonra MS 500 civarında bilinmeyen bir şekilde yok olmuştur. Nok terrakottaları ile stilistik benzerliklere dayanarak, Ife Yoruba Krallığı'nın ve Benin Bini Krallığı'nın bronz heykelciklerinin daha önceki Nok kültürünün geleneklerinin devamı olduğu ileri sürülmektedir.

Ramses II'nin Abu Simbel'deki büyük heykeli, Mısır, MÖ 1400 civarı

Dokuzuncu yüzyıldan on sekizinci yüzyıla

Nijerya'daki Igbo-Ukwu'da bulunan karmaşık 9. yüzyıl bronzları, aynı dönemdeki Avrupa bronz dökümünden çok daha ileri düzeyde bir teknik başarı sergilemektedir.

Sömürgecilik öncesi Afrika'da belki de 10.000 kadar farklı devlet ve yönetim biçimi vardı ve bunlar birçok farklı siyasi örgütlenme ve yönetim biçimiyle karakterize ediliyordu. Bunlar arasında güney Afrika'nın San halkı gibi avcı-toplayıcılardan oluşan küçük aile grupları; orta, güney ve doğu Afrika'nın Bantu dili konuşan halklarının aile klan grupları gibi daha büyük, daha yapılı gruplar; Afrika Boynuzu'ndaki ağır yapılı klan grupları; büyük Sahelya krallıkları; ve Batı Afrika'daki Akan; Edo, Yoruba ve Igbo halkları ve Güneydoğu Afrika'nın Swahili kıyı ticaret kasabaları gibi özerk şehir devletleri ve krallıklar vardı.

MS dokuzuncu yüzyıla gelindiğinde, ilk Hausa devletleri de dahil olmak üzere bir dizi hanedan devleti, batı bölgelerinden orta Sudan'a kadar Sahra altı savanası boyunca uzanıyordu. Bu devletlerin en güçlüleri Gana, Gao ve Kanem-Bornu İmparatorluğu'ydu. Gana on birinci yüzyılda geriledi, ancak on üçüncü yüzyılda batı Sudan'ın çoğunu birleştiren Mali İmparatorluğu tarafından takip edildi. Kanem on birinci yüzyılda İslam'ı kabul etmiştir.

Batı Afrika kıyılarının ormanlık bölgelerinde, Müslüman kuzeyden çok az etkilenen bağımsız krallıklar büyüdü. Nri Krallığı dokuzuncu yüzyıl civarında kurulmuştur ve ilklerden biridir. Aynı zamanda günümüz Nijerya'sındaki en eski krallıklardan biridir ve Eze Nri tarafından yönetilmiştir. Nri krallığı, Igbo-Ukwu kasabasında bulunan özenle işlenmiş bronzlarıyla ünlüdür. Bronzlar dokuzuncu yüzyıla kadar tarihlendirilmektedir.

Tarihsel olarak bu Yoruba şehir devletlerinin veya krallıklarının ilki olan Ife Krallığı, Ife Ooni'si adı verilen rahip bir oba (Yoruba dilinde 'kral' veya 'hükümdar') altında hükümet kurmuştur. Ife, Batı Afrika'da önemli bir dini ve kültürel merkez olarak ve eşsiz natüralist bronz heykel geleneğiyle dikkat çekiyordu. Ife yönetim modeli, Oyo Alaafinleri olarak adlandırılan obalarının veya krallarının bir zamanlar çok sayıda diğer Yoruba ve Yoruba olmayan şehir devletlerini ve krallıklarını kontrol ettiği Oyo İmparatorluğu'nda uyarlanmıştır; Dahomey Fon Krallığı, Oyo kontrolü altındaki Yoruba olmayan alanlardan biriydi.

Büyük Zimbabve kalıntıları (on birinci ila on beşinci yüzyıllar arasında gelişmiştir)

Almoravidler, on birinci yüzyılda kuzeybatı Afrika ve İber yarımadasında geniş bir alana yayılan Sahra kökenli bir Berberi hanedanıydı. Banu Hilal ve Banu Ma'qil, Arap Yarımadası'ndan on birinci ve on üçüncü yüzyıllar arasında Mısır üzerinden batıya göç eden bir Arap Bedevi kabileler topluluğuydu. Göçleri, Araplar ve Berberilerin kaynaşmasıyla sonuçlanmış, yerel halk Araplaşmış ve Arap kültürü, İslam'ın birleştirici çerçevesi altında yerel kültürün unsurlarını özümsemiştir.

Mali'nin parçalanmasının ardından, Sonni Ali (1464-1492) adlı yerel bir lider orta Nijer ve batı Sudan bölgesinde Songhai İmparatorluğu'nu kurdu ve Sahra ötesi ticaretin kontrolünü ele geçirdi. Sonni Ali 1468'de Timbuktu'yu, 1473'te de Jenne'yi ele geçirerek rejimini ticaret gelirleri ve Müslüman tüccarların işbirliği üzerine inşa etti. Halefi I. Askia Muhammed (1493-1528) İslam'ı resmi din haline getirmiş, camiler inşa ettirmiş ve aralarında Sudan Afrikası'nda önemli bir Müslüman ilim geleneğinin kurucusu olan el-Mağili'nin (ö.1504) de bulunduğu Müslüman âlimleri Gao'ya getirmiştir. On birinci yüzyıla gelindiğinde Kano, Jigawa, Katsina ve Gobir gibi bazı Hausa eyaletleri ticaretle uğraşan, kervanlara hizmet veren ve mal üreten surlarla çevrili kasabalar haline gelmişti. On beşinci yüzyıla kadar bu küçük devletler dönemin büyük Sudan imparatorluklarının periferisinde yer alıyor, batıda Songhai'ye ve doğuda Kanem-Borno'ya haraç ödüyorlardı.

Bagirmi'li bir atlı asker
Şu anda İngiliz Müzesinde bulunan 9. yüzyıldaki İbolar ait bir bronz işleme,
Ashanti patates töreni, Thomas E. Bowdich

Köle ticaretinin yükselişi

Afrika'nın başlıca köle ticareti bölgeleri, 15.-19. yüzyıllar.

Afrika'da kölelik uzun süredir uygulanmaktaydı. Atlantik köle ticareti 15. ve 19. yüzyıllar arasında tahminen 7-12 milyon köleyi Yeni Dünya'ya götürmüştür. Buna ek olarak, 16. ve 19. yüzyıllar arasında 1 milyondan fazla Avrupalı Berberi korsanlar tarafından esir alınmış ve Kuzey Afrika'da köle olarak satılmıştır.

Batı Afrika'da, 1820'lerde Atlantik köle ticaretinin gerilemesi yerel yönetimlerde dramatik ekonomik değişimlere neden oldu. Yeni Dünya'da köle talebinin olmaması, Avrupa ve Amerika'da kölelik karşıtı yasaların artması ve İngiliz Kraliyet Donanması'nın Batı Afrika kıyılarında artan varlığı nedeniyle köle ticaretinin kademeli olarak azalması, Afrika devletlerini yeni ekonomiler benimsemeye zorladı. 1808-1860 yılları arasında İngiliz Batı Afrika Filosu yaklaşık 1.600 köle gemisine el koymuş ve gemilerde bulunan 150.000 Afrikalıyı serbest bırakmıştır.

Ticareti yasaklayan İngiliz anlaşmalarını kabul etmeyi reddeden Afrikalı liderlere karşı da harekete geçildi, örneğin 1851'de tahttan indirilen "Lagos'un gaspçı Kralı "na karşı. 50'den fazla Afrikalı yönetici ile kölelik karşıtı antlaşmalar imzalandı. Batı Afrika'nın en büyük güçleri (Asante Konfederasyonu, Dahomey Krallığı ve Oyo İmparatorluğu) değişime uyum sağlamak için farklı yollar benimsedi. Asante ve Dahomey, Batı Afrika'nın modern ihracat ticaretinin temelini oluşturan palmiye yağı, kakao, kereste ve altın şeklinde "meşru ticaretin" geliştirilmesine odaklandı. Oyo İmparatorluğu uyum sağlayamayarak iç savaşlara sürüklendi.

Ouidah, Benin kölelerin çıkış noktası

Sömürgecilik

Afrika'nın 1880 ve 1913 yıllarındaki karşılaştırması

Bağımsızlık mücadeleleri

1939'da Avrupa kontrolü
  Belçikalı
  İtalyan
  İngiliz
  Portekizce
  Fransızca
  İspanyolca
  Bağımsız

Avrupalıların imparatorluk yönetimi, kalan sömürge topraklarının neredeyse tamamının kademeli olarak resmi bağımsızlıklarını elde ettiği İkinci Dünya Savaşı'nın sona ermesine kadar devam edecektir. Afrika'daki bağımsızlık hareketleri, Avrupalı büyük güçlerin zayıflamasına neden olan İkinci Dünya Savaşı'nın ardından ivme kazandı. 1951 yılında eski bir İtalyan sömürgesi olan Libya bağımsızlığını kazanmıştır. 1956 yılında Tunus ve Fas Fransa'dan bağımsızlıklarını kazandılar. Gana da ertesi yıl (Mart 1957) aynı yolu izleyerek Sahra altı sömürgeleri arasında bağımsızlığını kazanan ilk ülke oldu. Kıtanın geri kalanının çoğu sonraki on yıl içinde bağımsız oldu.

Portekiz'in Sahra Altı Afrika'daki (özellikle Angola, Cape Verde, Mozambik, Gine-Bissau ve São Tomé ve Príncipe'deki) denizaşırı varlığı 16. yüzyıldan Estado Novo rejiminin Lizbon'daki bir askeri darbeyle devrildiği 1975 yılına kadar sürdü. Rodezya, 1965 yılında Ian Smith'in beyaz azınlık hükümeti altında Birleşik Krallık'tan tek taraflı olarak bağımsızlığını ilan etti, ancak siyah milliyetçilerin acı bir gerilla savaşından sonra iktidarı ele geçirdiği 1980 yılına kadar bağımsız bir devlet olarak (Zimbabve olarak) uluslararası alanda tanınmadı. Güney Afrika bağımsızlığını kazanan ilk Afrika ülkelerinden biri olmasına rağmen, devlet 1994 yılına kadar apartheid olarak bilinen ırk ayrımcılığı sistemi ile ülkenin beyaz azınlığının kontrolü altında kaldı.

Sömürge sonrası Afrika

Bugün Afrika'da, çoğu Avrupa sömürgeciliği döneminde çizilmiş sınırlara sahip 54 egemen ülke bulunmaktadır. Bağımsızlıklarından bu yana Afrika devletleri sıklıkla istikrarsızlık, yolsuzluk, şiddet ve otoriterlikle karşı karşıya kalmıştır. Afrika devletlerinin büyük çoğunluğu, bir çeşit başkanlık sistemi altında faaliyet gösteren cumhuriyetlerdir. Ancak, bunlardan çok azı demokratik hükümetleri kalıcı olarak sürdürebilmiştir - Lührmann ve diğerleri (2018) tarafından ortaya konan kriterlere göre, yalnızca Botsvana ve Mauritius sömürge sonrası tarihlerinin tamamı boyunca tutarlı bir şekilde demokratik olmuştur. Çoğu Afrika ülkesi birkaç darbe ve/veya askeri diktatörlük dönemi yaşamıştır. Ancak 1990 ve 2018 yılları arasında kıta bir bütün olarak daha demokratik bir yönetime doğru eğilim göstermiştir.

Bağımsızlıktan sonra Afrikalıların ezici bir çoğunluğu aşırı yoksulluk içinde yaşadı. Kıta, siyasi istikrarsızlığın yanı sıra sömürge yönetimi altında altyapı veya endüstriyel kalkınma eksikliğinden de muzdaripti. Sınırlı mali kaynaklara veya küresel piyasalara erişime sahip Kenya gibi nispeten istikrarlı ülkelerde ekonomik kalkınma hala çok yavaş ilerliyordu. Sadece birkaç Afrika ülkesi 1990 öncesinde hızlı ekonomik büyüme elde etmeyi başarmıştır. Her ikisi de büyük petrol rezervlerine sahip olan Libya ve Ekvator Ginesi bunun istisnalarıdır.

Dekolonizasyondan sonra kıtadaki istikrarsızlık, öncelikle etnik grupların marjinalleştirilmesi ve yolsuzluktan kaynaklandı. Kişisel siyasi kazanç peşinde koşan pek çok lider, bazıları sömürge döneminde ortaya çıkan etnik çatışmaları kasıtlı olarak teşvik etti; örneğin birden fazla ilgisiz etnik grubun tek bir sömürgede toplanması, farklı bir etnik grubun birden fazla sömürge arasında bölünmesi veya mevcut çatışmaların sömürge yönetimi tarafından daha da şiddetlendirilmesi (örneğin, Alman ve Belçika yönetimi sırasında Ruanda'da etnik Hutulara Tutsilere göre ayrıcalıklı muamele yapılması).

Giderek daha sık ve şiddetli şiddet olaylarıyla karşı karşıya kalan askeri yönetim, birçok ülkenin nüfusu tarafından düzeni sağlamanın bir yolu olarak kabul gördü ve 1970'ler ve 1980'ler boyunca Afrika ülkelerinin çoğunluğu askeri diktatörlükler tarafından kontrol edildi. Bağımsız Afrika devletlerinde de uluslar arasındaki toprak anlaşmazlıkları ve bağımsızlık isteyen grupların isyanları yaygındı. Bunlardan en yıkıcı olanı, hükümet güçleri ile ayrılıkçı Igbo cumhuriyeti arasında yaşanan ve 1-2 milyon insanın ölümüne neden olan kıtlıkla sonuçlanan Nijerya İç Savaşı'ydı. Sudan'da ilki 1955'ten 1972'ye, ikincisi 1983'ten 2005'e kadar süren iki iç savaşta toplamda yaklaşık 3 milyon kişi ölmüştür. Her ikisi de esas olarak etnik ve dini hatlar üzerinde savaştı.

Amerika Birleşik Devletleri ve Sovyetler Birliği arasındaki Soğuk Savaş çatışmaları da istikrarsızlığa katkıda bulunmuştur. Hem Sovyetler Birliği hem de Amerika Birleşik Devletleri, süper güçlerin dış politikasına uyum sağlayan Afrikalı siyasi ve askeri liderlere önemli teşvikler sundu. Örnek olarak, Angola İç Savaşı sırasında Sovyet ve Küba yanlısı MPLA ve Amerikan yanlısı UNITA askeri ve siyasi desteklerinin büyük çoğunluğunu bu ülkelerden almıştır. Pek çok Afrika ülkesi dış yardıma son derece bağımlı hale geldi. Soğuk Savaş'ın sonunda hem Sovyet hem de Amerikan yardımının aniden kesilmesi ve SSCB'nin çöküşü, dış desteğe en çok bağımlı olan ülkelerde ciddi ekonomik ve siyasi çalkantılara yol açtı.

Etiyopya'da 1983-1985 yılları arasında 1,2 milyon insanın ölümüne neden olan büyük bir kıtlık yaşanmış, çoğu tarihçi bu kıtlığı öncelikle tarım işçilerinin zorla yer değiştirmesine ve komünist Derg hükümetinin tahıla el koymasına bağlamış, bu durum iç savaşla daha da şiddetlenmiştir. 1994 yılında Ruanda'da yaşanan soykırım 800.000 kadar kişinin ölümüne yol açmış, ciddi bir mülteci krizine neden olmuş ve komşu ülkelerdeki milis grupların yükselişini körüklemiştir. Bu durum, modern Afrika'daki en yıkıcı askeri çatışmalar olan birinci ve ikinci Kongo Savaşlarının patlak vermesine katkıda bulundu. 5,5 milyona varan ölümle bu savaşlar, modern Afrika tarihindeki en ölümcül çatışma ve insanlık tarihindeki en maliyetli savaşlardan biri oldu.

Çeşitli isyancı gruplar ve hükümetler arasındaki çeşitli çatışmalar devam etmektedir. 2003 yılından bu yana Darfur'da (Sudan) devam etmekte olan çatışmalar, 2003-2005 yılları arasında şiddetini zirveye çıkarmış, 2007 ve 2013-15 yıllarında ise toplamda yaklaşık 300.000 kişinin ölümüne neden olmuştur. Boko Haram İsyanı öncelikle Nijerya'da (Nijer, Çad ve Kamerun'da da önemli çatışmalarla birlikte) 2009'dan bu yana yaklaşık 350.000 kişinin ölümüne neden olmuştur. Afrika'daki çatışmaların çoğu 2022 itibariyle düşük yoğunluklu çatışmalara indirgenmiştir. Ancak 2020'de başlayan Tigray Savaşı, başta kıtlık nedeniyle olmak üzere tahmini 300.000-500.000 kişinin ölümüne neden oldu.

Genel olarak, 2002'de Angola, Sierra Leone ve Cezayir'de, 2003'te Liberya'da ve 2005'te Sudan ve Burundi'de iç savaşların sona ermesiyle, 21. yüzyılda Afrika'daki şiddet büyük ölçüde azaldı. Dokuz ülkenin ve çeşitli isyancı grupların dahil olduğu İkinci Kongo Savaşı 2003 yılında sona ermiştir. Şiddetteki bu düşüş, 1990'lar ve 2000'ler boyunca komşu ülkeler arasında kalıcı, barışçıl ticaretin kurulmasını teşvik eden komünist tarzı komuta ekonomilerini terk eden ve piyasa reformlarına açılan birçok ülkeyle aynı zamana denk geldi (bkz. Kapitalist barış).

Artan istikrar ve ekonomik reformlar, başta Çin olmak üzere birçok Afrika ülkesine yapılan yabancı yatırımlarda büyük bir artışa yol açarak ekonomik büyümeyi daha da hızlandırdı. 2000 ve 2014 yılları arasında Sahra Altı Afrika'da yıllık GSYİH büyümesi ortalama %5,02 olarak gerçekleşmiş ve toplam GSYİH ikiye katlanarak 811 Milyar $'dan 1,63 Trilyon $'a (Sabit 2015 USD) yükselmiştir. Kuzey Afrika'da da benzer büyüme oranları yaşanmıştır. Bu büyümenin önemli bir kısmı bilgi teknolojilerinin ve özellikle de cep telefonunun yaygınlaşmasına bağlanabilir. Bazı tekil ülkeler yüksek büyüme oranlarını korumuş olsa da, 2014'ten bu yana genel büyüme, özellikle düşen emtia fiyatları, sanayileşmenin devam etmemesi ve Ebola ve COVID-19 salgınlarının bir sonucu olarak önemli ölçüde yavaşlamıştır.

Bugün Afrika'da 54 adet bağımsız devlet var fakat bu devletlerin birçoğu özellikle istikrarsızlık, yolsuzluk, otoriter rejimler ve şiddet ile mücadele ediyor. Bu ülkelerin birçoğu başkanlık sistemi ile idare edilmekte. Ancak birçok ülkenin demokratikleşme süreçleri askerî darbeler, cuntalar ve askerî diktatörlüklerle sekteye uğramaktadır.

İstikrarasızlık, birçok etnik grubun marjinalize olmasına ve liderlerinin isteği doğrultusunda çeşitli gruplara eklenmesine yol açıyor. Birçok lider bu tarz şiddetlenen çatışmalardan nemalanmakta. Askerî gruplar birçok ülkede etkin bir şekilde yönetimde yer almakta. Afrika'da 1960 ve 1980 arasında 70'ten fazla darbe ve 13 ülke liderinin suikaste uğradığı görüldü. Avrupa'lı emperyalistlerce belirlenen sınırlar birçok ülke ve grup için sıkıntılar yaratmaya devam ediyor.

Soğuk Savaş sırasında Uluslararası Para Fonu bölgedeki istikrarsızlığı gidermeye yönelik çalışmalar yaptı. Bir ülke ilk defa bağımsızlığını kazandığında, iki süper güçten bir tanesi ile ittifak kurmaya çabalamıştır. Kuzey Afrika'daki birçok ülke Sovyet yardımlarından yararlanırken, Orta ve Güney Afrika Batı Bloku tarafından desteklendi.

Özellikle Etiyopa'da büyük bir açlık mevcut. Bazıları bu durumun Sovyet politikaları tarafından kötüleştirildiğini düşünmektedir. En kırıcı savaşlardan bir tanesi Kongo'da İkinci İç Savaş sırasında yaşanmıştır. 2008'de 5.4 milyon insan bu savaşta ölmüştür. 2003'ten beri süren Darfur'daki savaş büyük insanlık suçlarını içermektedir. 1994'te Ruanda'da yaşanan soykırım 800.000 insanın katledilmesiyle sonuçlanmıştır. Özellikle bu süreçte AIDS bölgenin mücadele ettiği en büyük sorunlardan bir tanesidir.

Bütün bunlara rağmen 21. yüzyılda yaşanan çatışmalar büyük bir azalma eğilimi göstermektedir. Angola'da yaşanan iç savaş 30 yıl sürdükten sonra 2002'de sona ermiştir. Bu azalma birçok yerde komünist düzendeki ekonomik yapılanmadan açık pazar ekonomilerine geçişi hızlandırmaktadır. Özellikle bölgede yaşanan istikrardaki yükselmesi Afrika ülkelerine yapılan dış yatırımları arttırmaktadır. Özellikle Çin Halk Cumhuriyeti bu yatırımlarda başı çekmektedir. 2011'de bazı Afrika ekonomileri en hızlı büyüyen ekonomilerden bazıları olmuştur. İletişim devriminin bölgede yoğunluk kazanması ile birlikte Afrika dünyayla bağlantı düzeyini gün geçtikçe arttırmaktadır.

Berlin Konferansı

1884-85'te toplanan Berlin Konferansı Afrika'nın etnik grupları için oldukça önemli bir dönüm noktasıdır. Belçika Kralı II. Leopold'un çağrısıyla ve Avrupa'nın Afrika üzerinde egemen olan güçlerinin katılımı ile toplanmıştır. Bu toplantı sonucunda Afrika üzerindeki mücadeleye bir son verilerek Afrika'nın politik bölgeleri ve nüfuz alanları kabul edildi.

Jeoloji, coğrafya, ekoloji ve çevre

Afrika Topografyası

Afrika, Dünya'nın en büyük kara kütlesinden güneye doğru uzanan üç büyük çıkıntının en büyüğüdür. Avrupa'dan Akdeniz ile ayrılan Afrika, kuzeydoğu ucunda 163 km (101 mil) genişliğindeki Süveyş Kıstağı (Süveyş Kanalı ile kesilir) ile Asya'ya bağlanır. (Jeopolitik olarak, Süveyş Kanalı'nın doğusundaki Mısır'ın Sina Yarımadası da genellikle Afrika'nın bir parçası olarak kabul edilir).

Kıyı şeridi 26.000 km (16.000 mil) uzunluğundadır ve kıyıda derin girintilerin olmaması, sadece 10.400.000 km2 (4.000.000 mil kare) - Afrika yüzeyinin yaklaşık üçte biri - kaplayan Avrupa'nın 32.000 km (20.000 mil) kıyı şeridine sahip olduğu gerçeğiyle gösterilmektedir. En kuzeydeki nokta olan Tunus'taki Ras ben Sakka'dan (37°21' N) en güneydeki nokta olan Güney Afrika'daki Cape Agulhas'a (34°51'15" S) kadar olan mesafe yaklaşık 8.000 km'dir (5.000 mil). En batıdaki nokta olan Cape Verde, 17°33'22" W, Afrika Boynuzu'nun ucu olan Cape Guardafui'ye komşu olan en doğudaki çıkıntı olan Ras Hafun, 51°27'52" E'ye yaklaşık 7.400 km (4.600 mil) uzaklıktadır.

Afrika'nın en büyük ülkesi Cezayir, en küçük ülkesi ise doğu kıyısı açıklarında bir takımada olan Seyşeller'dir. Kıta anakarasındaki en küçük ülke ise Gambiya'dır.

Afrika plakası

Bugün, Afrika Plakası Dünya yüzeyi üzerinde "ortalama" Dünya'ya göre (NNR-) milyon yılda 0.292° ± 0.007° hızla hareket eder MORVEL56)

Afrika Levhası, ekvator ve ana meridyen arasındaki büyük bir tektonik levhadır. Afrika kıtasının büyük bir kısmını ve kıta ile çevredeki çeşitli okyanus sırtları arasında uzanan okyanus kabuğunu kapsar. 60 milyon yıl ile 10 milyon yıl arasında Somali levhası, Doğu Afrika Yarığı boyunca Afrika plakasından yarılmaya başladı.

Afrika kıtası hem Afrika hem de Somali levhasının kabuklarından oluştuğundan, bazı literatürde Afrika Levhasını kıtanın bütününden ayırmak için "Nubya Levhası" olarak da bahsedilir.

Jeolojik olarak Afrika, Arap Yarımadası; İran'ın Zagros Dağları ve Afrika levhası'nın Avrasya ile çarpıştığı yer olan Türkiye'nin Anadolu Platosu'nu kapsar. Kuzeyindeki Afrotropikal bölge ve Saharo-Arap çölü bölgeyi biyocoğrafik olarak ve Afro-Asya dil ailesi ise dilsel olarak kuzey bölgesini birleştirir.

İklim

Afrika'nın iklimi tropikal iklimden en yüksek tepelerindeki subarktik iklime kadar değişir. Kuzey yarısı öncelikle çöl veya kurak iken, orta ve güney bölgeleri hem savan ovaları hem de yoğun orman (yağmur ormanı) bölgeleri içerir. Arada, sahel ve bozkır gibi bitki örtüsü desenlerinin hakim olduğu bir yakınsama vardır. Afrika dünyanın en sıcak kıtasıdır ve tüm kara yüzeyinin %60'ı kurak alanlar ve çöllerden oluşmaktadır. Libya'da 1922 yılında kaydedilen en yüksek sıcaklık rekoru (58 °C (136 °F)) 2013 yılında geçerliliğini yitirmiştir.

Afrika'daki bioçeşitlilik.
Mauritius'ta bir tropik sahil,

Ekoloji ve biyoçeşitlilik

Afrika'daki ana biyomlar.

Afrika'da 198 deniz koruma alanı, 50 biyosfer rezervi ve 80 sulak alan rezervi ile birlikte 3.000'den fazla koruma alanı bulunmaktadır. Önemli habitat tahribatı, insan nüfusundaki artış ve kaçak avcılık Afrika'nın biyolojik çeşitliliğini ve ekilebilir arazilerini azaltmaktadır. İnsan istilası, sivil huzursuzluk ve yerli olmayan türlerin girişi Afrika'daki biyolojik çeşitliliği tehdit etmektedir. Bu durum idari sorunlar, yetersiz personel ve finansman sorunları nedeniyle daha da kötüleşmektedir.

Birleşmiş Milletler Çevre Programı'na (UNEP) göre ormansızlaşma Afrika'yı dünyanın iki katı oranında etkilemektedir. Pennsylvania Üniversitesi Afrika Çalışmaları Merkezi'ne göre, Afrika'nın mera alanlarının %31'i, orman ve ağaçlık alanlarının ise %19'u bozulmuş olarak sınıflandırılmaktadır ve Afrika yılda dört milyon hektardan fazla orman kaybetmektedir ki bu da dünyanın geri kalanındaki ortalama ormansızlaşma oranının iki katıdır. Bazı kaynaklar Batı Afrika'daki orijinal, bakir ormanların yaklaşık %90'ının yok edildiğini iddia etmektedir. Madagaskar'ın orijinal ormanlarının %90'ından fazlası, 2000 yıl önce insanların gelişinden bu yana yok edilmiştir. Afrika'daki tarım arazilerinin yaklaşık %65'i toprak bozulmasından muzdariptir.

Su

Afrika Su Yağışı

Fauna

Ngorongoro Koruma Alanı'nda Savana, Tanzanya

Afrika, büyük etoburların (aslanlar, sırtlanlar ve çitalar gibi) ve otoburların (bufalo, filler, develer ve zürafalar gibi) öncelikle özel olmayan açık ovalarda serbestçe dolaşan vahşi popülasyonları ile vahşi hayvan popülasyonlarının ve çeşitliliğinin belki de dünyanın en büyük yoğunluk ve "özgürlük aralığı" kombinasyonuna sahiptir. Ayrıca yılanlar ve primatlar gibi çeşitli "orman" hayvanlarına ve timsahlar ve amfibiler gibi suda yaşayan canlılara da ev sahipliği yapmaktadır. Ayrıca Afrika, Pleistosen megafaunasının yok olmasından en az etkilenen bölge olduğu için en fazla megafauna türüne sahiptir.

Politika

Afrika'lı devletler özellikle 21. yüzyılda artan istikrarla birlikte birbirleri arasında daha sağlam ve önemli politik bağlar kurmaktadırlar. Bu bağlar çeşitli işbirliği ve uluslararası örgütler vasıtasıyla, ülkelerin hem bölgesel hem de uluslararası bağlantılarını güçlendirmektedir. Bu örgütlerin en önemlisi Afrika Birliği'dir.

Afrika Birliği

Koyu yeşille gösterilenler Afrika Birliği'ne üye olan ülkeler

Afrika Birliği, tüm Afrika'daki 55 ülkeyi (Sahra Demokratik Arap Cumhuriyeti'ni ülke olarak sayarsak 56) bünyesinde barındıran dünyanın önemli uluslararası örgütlerinden biridir. Örgütün merkezi Etiyopya'nın başkenti Addis Ababa'da bulunmaktadır. Burası aynı zamanda Afrika Birliği'nin de başkenti olarak kabul edilir. Birlik, 26 Haziran 2001 yılında genel merkezini açmıştır ancak birliğin resmen kuruluş tarihi 9 Temmuz 2002'dir. Afrika Birliği, kendisinden önce gelen Afrika Birliği Örgütü'nün yerine oluşturulmuş ve bundan daha geniş ve kapsamlı bir yapısı olması amaçlanmıştır. Temmuz 2004'te, Afrika Birliği'nin Pan-Afrika parlamentosu Güney Amerika'da Mitrand'a taşınmıştır. Fakat İnsan ve Halkların Hakları Komisyonu Addis Ababa'da kalmıştır. Bu düzenlemelerin sebebi birliğin merkezi bir yapılanma yerine, daha dağıtılmış ve diğer ülkelerde paylaşılmış bir biçimde olmasını amaçlamasından kaynaklanmaktadır. Afrika Birliği kendi içinde bir anayasal anlaşmaya tabiidir. Bu anayasal metin Afrika Ekonomi Birliği'ni dönüştürerek, federalize bir milletler topluluğu oluşturmayı amaçlamaktadır. Afrika Birliği, kendisine ait yasama, yürütme ve yargı organlarından meydana gelir. Pan-Afrika Parlamento'su başkanı aynı zamanda Afrika Birliği'nin başı ve temsilcisidir. Bu başkan, parlamento tarafından çoğunluğun desteğini alarak seçilir. Yetki ve görevleri Birlik anayasal metninde ve meclis iç tüzüklerinde belirtilmesinin yanı sıra, devralınan Afrika Birliği Örgütü'nün öngördüğü eski sözleşme ve anlaşmalarca da belirlenir. Afrika Birliği Hükûmeti, tüm birliğin bölgesel, devletsel ve yerel otoritelerin yanı sıra kurumun iletişim halinde olduğu yüzlerce örgütle olan ilişkilerini de sürdürmekle görevlidir.

Afrika Birliği, kıtanın kendi içinde ve dışında uygulamak ve sürdürmek istediği istikrarı ve ekonomik işbirliğini geliştirmeyi amaçlamaktadır. Özellikle hâlen Afrika'nın çeşitli bölgelerinde görülen yüksek insan hakları ihlallerine karşı da önlemler almaktadır. Özellikle Kongo DC, Sierra Leone, Liberya, Sudan, Zimbabve ve Fildişi Sahili'nde rapor edilen birçok insan hakları ihlali birlik bünyesinde çözülmeye çalışılmaktadır.

Afrika Birliği Bölgeleri:
 Kuzey Bölgesi (Sahara) ,  Güney Bölgesi (Kalahari) ,  Doğu Bölgesi (Nil) ,  Batı Bölgeleri A ve B (Nijer ve Volta Nijer) ,  Merkez Bölge (Kongo)  

Ekonomi

Afrika Ekonomik Topluluğu Haritası.
  CEN-SAD
  COMESA
  EAC
  ECCAS
  ECOWAS
  IGAD
  SADC
  UMA

Bol miktarda doğal kaynağa sahip olmasına rağmen Afrika, dünyanın en yoksul ve en az gelişmiş kıtası olmaya devam etmektedir (Antarktika dışında); bu durum, genellikle ciddi insan hakları ihlalleri gerçekleştiren yozlaşmış hükümetler, başarısız merkezi planlama, yüksek düzeyde cehalet, düşük özgüven, yabancı sermayeye erişim eksikliği, sömürgecilik, köle ticareti ve Soğuk Savaş'ın mirasları ve sık sık yaşanan kabile ve askeri çatışmalar (gerilla savaşından soykırıma kadar) gibi çeşitli nedenlerin sonucudur. Toplam nominal GSYİH'si ABD, Çin, Japonya, Almanya, Birleşik Krallık, Hindistan ve Fransa'nın gerisinde kalmaktadır. Birleşmiş Milletler'in 2003 yılı İnsani Gelişme Raporu'na göre, en alt sıradaki 24 ülkenin (151. ila 175.) tamamı Afrikalıdır.

Yoksulluk, cehalet, yetersiz beslenme ve yetersiz su temini ve sanitasyonun yanı sıra kötü sağlık koşulları Afrika kıtasında yaşayan insanların büyük bir bölümünü etkilemektedir. Ağustos 2008'de Dünya Bankası, günlük 1.25 $'lık yeni bir uluslararası yoksulluk sınırına (önceki 1.00 $'lık ölçüte kıyasla) dayanan revize edilmiş küresel yoksulluk tahminlerini açıklamıştır. 2005 yılında Sahra Altı Afrika nüfusunun %81'i günde 2.50 dolardan (PPP) daha az bir gelirle yaşarken, bu oran Hindistan için %86'dır.

Sahra-altı Afrika yoksulluğu (günde 1.25$) azaltma konusunda dünyanın en az başarılı bölgesidir; 1981 yılında nüfusun yaklaşık %50'si (200 milyon kişi) yoksulluk içinde yaşarken, bu rakam 1996 yılında %58'e yükselmiş, 2005 yılında ise %50'ye düşmüştür (380 milyon kişi). Sahra-altı Afrika'da ortalama bir yoksulun günde sadece 70 sentle yaşadığı tahmin edilmektedir ve 2003 yılında 1973 yılına göre daha yoksuldur, bu da bazı bölgelerde yoksulluğun arttığını göstermektedir. Bu durumun bir kısmı yabancı şirketlerin ve hükümetlerin öncülük ettiği başarısız ekonomik liberalleşme programlarına bağlanırken, diğer çalışmalar dış faktörlerden çok kötü yerel hükümet politikalarına işaret etmektedir.

Afrika, özellikle de Sahra Altı Afrika ülkeleri bir kez daha borçlanma riskiyle karşı karşıya. 2005'teki son borç krizi Ağır Borçlu Yoksul Ülkeler Programı'nın (HIPC) yardımıyla çözülmüştü. HIPC, Afrika'da ekonomi üzerinde bazı olumlu ve olumsuz etkilere yol açmıştır. Sahra Altı Afrika'da 2005 yılında yaşanan borç krizinin çözülmesinden yaklaşık on yıl sonra Zambiya yeniden borç batağına saplandı. Bunun küçük bir nedeni 2011 yılında bakır fiyatlarındaki düşüştü, ancak daha büyük nedeni Zambiya'nın borç aldığı paranın büyük bir kısmının israf edilmesi ya da elit kesim tarafından cebe indirilmesiydi.

1995'ten 2005'e kadar Afrika'nın ekonomik büyüme oranı arttı ve 2005'te ortalama %5 oldu. Başta Angola, Sudan ve Ekvator Ginesi olmak üzere, petrol rezervlerini yeni çıkarmaya başlayan ya da petrol çıkarma kapasitesini artıran bazı ülkeler daha da yüksek büyüme oranları yakaladı.

Avusturyalı siyaset bilimci Arno Tausch, Dünya Değerler Araştırması verilerine dayanarak yakın zamanda yayınladığı bir analizde, başta Gana olmak üzere bazı Afrika ülkelerinin demokrasi ve piyasa ekonomisine yönelik kitlesel destek ölçeklerinde oldukça iyi performans gösterdiğini ileri sürmüştür.

Sıralama Ülke GSYİH (nominal, Tepe Yılı)
Milyonlarca ABD Doları
Zirve Yılı
1  Nijerya 568,499 2014
2  Güney Afrika 458,708 2011
3  Mısır 435,621 2022
4  Cezayir 213,810 2014
5  Angola 145,712 2014
6  Fas 133,062 2022
7  Kenya 114,679 2022
8  Etiyopya 105,325 2022
9  Libya 79,759 2012
10  Tanzanya 77,506 2022
Sıralama Ülke GSYİH (SAGP, Tepe Yılı)
Milyonlarca ABD Doları
Zirve Yılı
1  Mısır 1,562,377 2022
2  Nijerya 1,268,536 2022
3  Güney Afrika 937,964 2022
4  Cezayir 586,175 2022
5  Etiyopya 345,138 2022
6  Fas 331,542 2022
7  Kenya 308,671 2022
8  Angola 242,286 2022
9  Libya 228,452 2007
10  Sudan 220,533 2016

Tausch'un Dünya Değerler Araştırmasına dayanan küresel değer karşılaştırması aşağıdaki faktör analitik ölçekleri türetmiştir: 1. Şiddet içermeyen ve yasalara saygılı toplum 2. Demokrasi hareketi 3. Kişisel şiddetsizlik iklimi Kişisel şiddetsizlik iklimi 4. Kurumlara güven Kurumlara güven 5. Mutluluk, iyi sağlık Mutluluk, sağlık 6. Yeniden dağıtımcı köktendinciliğin olmaması 7. Piyasayı kabul etmek 8. 9. Feminizm Siyasete katılım 10. İyimserlik ve bağlılık İyimserlik ve bağlılık 11. Refah zihniyetinin olmaması Refah zihniyetinin olmaması, Kalvinist çalışma etiğinin kabul edilmesi. Tausch, eksiksiz verilere sahip Afrika ülkelerinin performansındaki farklılığın "gerçekten şaşırtıcı" olduğu sonucuna varmıştır. Gana'da gelecekteki demokrasi ve piyasa ekonomisinin gelişimi konusunda özellikle umutlu olmak gerekirken, makale Mısır ve Cezayir için ve özellikle Afrika'nın önde gelen ekonomisi Güney Afrika için kötümser eğilimler önermektedir. UNDP'nin İnsani Kalkınma Raporu'nun İnsani Eşitsizlik Endeksi ile ölçülen yüksek İnsani Eşitsizlik, insani güvenliğin gelişimini daha da olumsuz etkilemektedir. Tausch ayrıca, Afrika'dan gelen ekonomik ve insan hakları verilerine karşılık gelen son dönemdeki iyimserliğin sivil toplumun gelişimine de yansıdığını savunmaktadır.

2020'de kişi başına düşen GSYH'ye (SAGP) göre Afrika ülkeleri

Kıtada dünyadaki kobaltın %90'ının, platinin %90'ının, altının %50'sinin, kromun %98'inin, tantalitin %70'inin, manganezin %64'ünün ve uranyumun üçte birinin bulunduğuna inanılmaktadır. Demokratik Kongo Cumhuriyeti (DRC), cep telefonları gibi elektronik cihazlar için tantal kapasitör üretiminde kullanılan bir mineral olan dünya koltanının %70'ine sahiptir. Kongo Demokratik Cumhuriyeti ayrıca dünya elmas rezervlerinin %30'undan fazlasına sahiptir. Gine dünyanın en büyük boksit ihracatçısıdır. Afrika'daki büyüme imalat ya da tarımdan ziyade hizmet sektöründen kaynaklandığı için, istihdam yaratmayan ve yoksulluk seviyesini düşürmeyen bir büyüme olmuştur. Aslında, küresel mali krizin hemen ardından yaşanan 2008 gıda güvenliği krizi 100 milyon insanı gıda güvensizliğine itmiştir.

Son yıllarda Çin Halk Cumhuriyeti Afrika ülkeleriyle giderek daha güçlü bağlar kurmuştur ve Afrika'nın en büyük ticaret ortağıdır. Çinli şirketler 2007 yılında Afrika'ya toplam 1 milyar ABD doları yatırım yapmıştır.

Harvard Üniversitesi'nde profesör Calestous Juma tarafından yürütülen bir çalışma, Afrika'nın ithalatçı konumdan kendi kendine yeterlilik konumuna geçerek kendi kendini besleyebileceğini göstermiştir. "Afrika tarımı bir yol ayrımında; Afrika'nın hammadde ihracatını ve gıda ithalatını destekleyen bir asırlık politikaların sonuna geldik. Afrika, bölgesel ticaret ve refahın yeni motoru olarak tarımsal inovasyona odaklanmaya başlıyor."

Demografi

Ülkelere göre toplam Afrika nüfusunun oranı

  Nijerya (%15,38)
  Etiyopya (%8,37)
  Mısır (%7,65)
  Demokratik Kongo Cumhuriyeti (%6,57)
  Tanzanya (%4,55)
  Güney Afrika (%4,47)
  Kenya (%3,88)
  Uganda (%3,38)
  Cezayir (%3,36)
  Diğer (%42,39)

Afrika'nın nüfusu son 40 yılda hızla artmıştır ve bu nedenle nispeten gençtir. Bazı Afrika ülkelerinde nüfusun yarısından fazlası 25 yaşın altındadır. Afrika'daki toplam insan sayısı 1950 yılında 229 milyon iken 1990 yılında 630 milyona yükselmiştir. 2021 yılı itibariyle Afrika nüfusunun 1,4 milyar olduğu tahmin edilmektedir. Afrika'nın toplam nüfusunun diğer kıtaları geçmesi oldukça yenidir; Afrika nüfusu 1990'larda Avrupa'yı geçerken, Amerika kıtası 2000 yılı civarında geçilmiştir; Afrika'nın hızlı nüfus artışının, şu anda nüfusundan daha büyük olan iki ülkeyi aşağı yukarı aynı zamanda geçmesi beklenmektedir - Hindistan ve Çin'in 1,4 milyar insanının her biri 2022 yılı civarında sıralamayı değiştirecektir. Dünyanın geri kalanına kıyasla Afrika'da doğan bebek sayısındaki bu artışın 2050 yılında yaklaşık %37'ye ulaşması beklenmektedir ki bu da sadece 1990 yılından bu yana %21'lik bir artış anlamına gelmektedir.

Bantu dillerini (Niger-Congo ailesinin bir parçası) konuşanlar güney, orta ve güneydoğu Afrika'da çoğunluktadır. Sahel'den gelen Bantu dilini konuşan halklar Sahra Altı Afrika'nın büyük bölümüne yayılmıştır. Ancak Güney Sudan ve Doğu Afrika'da birkaç Nilotik grup, Swahili Sahili'nde karışık Swahili halkı ve sırasıyla güney ve orta Afrika'da kalan birkaç yerli Khoisan ("San" veya "Bushmen") ve Pygmy halkı da vardır. Bantu dilini konuşan Afrikalılar Gabon ve Ekvator Ginesi'nde de baskındır ve güney Kamerun'un bazı bölgelerinde bulunurlar. Güney Afrika'nın Kalahari Çölü'nde Buşmanlar (Hottentotlar ile yakın akraba olmakla birlikte onlardan farklı olarak "San" da denmektedir) olarak bilinen farklı bir halk uzun zamandır varlığını sürdürmektedir. Sanlar fiziksel olarak diğer Afrikalılardan farklıdır ve Güney Afrika'nın yerli halkıdır. Pigmeler, Orta Afrika'nın Bantu öncesi yerli halklarıdır.

Batı Afrika halkları esas olarak Nijer-Kongo dillerini konuşur ve çoğunlukla Bantu olmayan kollarına aittir, ancak bazı Nilo-Sahra ve Afro-Asya konuşan gruplar da bulunur. Nijer-Kongo dili konuşan Yoruba, Igbo, Fulani, Akan ve Wolof etnik grupları en büyük ve en etkili olanlarıdır. Orta Sahra'da Mandinka ya da Mande grupları en önemli gruplardır. Hausa da dahil olmak üzere Çadca konuşan gruplar bölgenin Sahra'ya yakın daha kuzey kesimlerinde, Songhai, Kanuri ve Zarma gibi Nilo-Sahra toplulukları ise Batı Afrika'nın Orta Afrika sınırındaki doğu kesimlerinde bulunur.

İnsani Gelişme Endeksini gösteren Afrika haritası (2018).

Kuzey Afrika halkları üç ana yerli gruptan oluşmaktadır: Kuzeybatıda Berberiler, kuzeydoğuda Mısırlılar ve doğuda Nil-Sahra dili konuşan halklar. MS 7. yüzyılda gelen Araplar Kuzey Afrika'ya Arap dilini ve İslam'ı getirmiştir. Semitik Fenikeliler (Kartaca'yı kuran) ve Hiksoslar, Hint-İranlı Alanlar, Hint-Avrupalı Yunanlılar, Romalılar ve Vandallar da Kuzey Afrika'ya yerleşmiştir. Fas ve Cezayir'de 21. yüzyılda önemli Berberi toplulukları varlığını sürdürürken, Tunus ve Libya'nın bazı bölgelerinde de daha az oranda Berberi dili konuşanlar bulunmaktadır. Berberi dilini konuşan Tuaregler ve diğer göçebe halklar, Kuzey Afrika'nın Sahra iç kesimlerinin başlıca sakinleridir. Moritanya'da, kuzeyde küçük ama yok olmaya yüz tutmuş bir Berberi topluluğu ve güneyde Nijer-Kongo dilini konuşan halklar vardır, ancak her iki bölgede de Arap ve Arap kültürü baskındır. Sudan'da Arap ve Arap kültürü baskın olsa da, çoğunlukla aslen Nil-Sahra dilini konuşan Nubyalılar, Fur, Masalit ve Zaghawa gibi gruplar yaşamaktadır ve bunlar yüzyıllar boyunca Arap yarımadasından gelen göçmenlerle çeşitli şekillerde karışmıştır. Afro-Asyatik dil konuşan Beja göçebelerinden oluşan küçük topluluklar da Mısır ve Sudan'da bulunabilir.

Afrika Boynuzu'nda, bazı Etiyopyalı ve Eritreli gruplar (Amhara ve Tigrayanlar gibi, topluca Habesha olarak bilinir) Afro-Asya dil ailesinin Sami kolundan diller konuşurken, Oromo ve Somali Afro-Asya'nın Cushitic kolundan diller konuşur.

İkinci Dünya Savaşı sonrasındaki dekolonizasyon hareketlerinden önce Avrupalılar Afrika'nın her yerinde temsil ediliyordu. 1960'lar ve 1970'lerdeki dekolonizasyon, özellikle Cezayir ve Fas (Kuzey Afrika'da 1.6 milyon pieds-noir), Kenya, Kongo, Rodezya, Mozambik ve Angola'dan beyaz yerleşimcilerin kitlesel göçüyle sonuçlandı. 1975 ve 1977 yılları arasında bir milyondan fazla sömürgeci sadece Portekiz'e geri dönmüştür. Bununla birlikte, beyaz Afrikalılar başta Zimbabve, Namibya, Réunion ve Güney Afrika olmak üzere birçok Afrika ülkesinde önemli bir azınlık olmaya devam etmektedir. En büyük beyaz Afrikalı nüfusa sahip ülke Güney Afrika'dır. Hollanda ve İngiliz diasporaları bugün kıtadaki en büyük Avrupa kökenli toplulukları temsil etmektedir.

Avrupa kolonizasyonu aynı zamanda İngiliz kolonilerine özellikle Hint alt kıtasından büyük Asyalı grupları da getirmiştir. Güney Afrika'da büyük Hint toplulukları bulunurken Kenya, Tanzanya ve diğer bazı güney ve güneydoğu Afrika ülkelerinde daha küçük Hint toplulukları mevcuttur. Uganda'daki büyük Hint topluluğu 1972 yılında diktatör İdi Amin tarafından sınır dışı edilmiş, ancak birçoğu o zamandan beri geri dönmüştür. Hint Okyanusu'ndaki adalarda da çoğunlukla Afrikalılar ve Avrupalılarla karışmış Asya kökenli insanlar yaşamaktadır. Madagaskar'ın Malgaş halkı bir Avustronezya halkıdır, ancak kıyıdakiler genellikle Bantu, Arap, Hint ve Avrupa kökenleriyle karışmıştır. Malay ve Hint kökenliler, Güney Afrika'da Cape Coloureds (iki ya da daha fazla ırk ve kıtadan köken alan insanlar) olarak bilinen insan grubunun da önemli bileşenleridir. 20. yüzyıl boyunca, sırasıyla Batı ve Doğu Afrika'nın büyük kıyı şehirlerinde küçük ama ekonomik açıdan önemli Lübnanlı ve Çinli toplulukları da gelişmiştir.

Din

Afrika'daki dini dağılımı gösteren bir harita

Afrikalılar çok çeşitli dini inançlara sahip olmakla birlikte, halkın çoğunluğu Afrika dinlerine ya da bu dinlerin bir kısmına saygı duymaktadır. Bununla birlikte, resmi anketlerde veya nüfus sayımlarında, çoğu insan kendini kıta dışından, özellikle de sömürgeleştirme yoluyla gelen büyük dinlerle tanımlayacaktır. Bunun birkaç nedeni vardır, bunlardan en önemlisi Afrika dini inanç ve uygulamalarının yeterince iyi olmadığına dair sömürgeci fikirdir. Dini inançlar ve dini bağlılıklara ilişkin istatistiklere ulaşmak zordur çünkü bunlar genellikle karışık dini nüfusa sahip hükümetler için hassas bir konudur. World Book Encyclopedia'ya göre İslam ve Hristiyanlık Afrika'daki en büyük iki dindir. Encyclopædia Britannica'ya göre nüfusun %45'i Hristiyan, %40'ı Müslüman ve %10'u geleneksel dinleri takip etmektedir. Az sayıda Afrikalı Hindu, Budist, Konfüçyanist, Bahai veya Yahudi'dir. Afrika'da dinsiz bir azınlık da bulunmaktadır.

Afrika'da İnanç

Diller

Çoğu tahmine göre, Afrika'da binden fazla dil (UNESCO yaklaşık iki bin dil olduğunu tahmin etmektedir) konuşulmaktadır. Bazıları Avrupa ya da Asya kökenli olsa da çoğu Afrika kökenlidir. Afrika dünyanın en çok dil konuşulan kıtasıdır ve bireylerin sadece birden fazla Afrika dilini değil, bir veya daha fazla Avrupa dilini de akıcı bir şekilde konuşması nadir değildir. Afrika'ya özgü dört büyük dil ailesi vardır:

Afrika'da konuşulan dil ailelerine basit bir bakış
  • Afroasiatik diller, Afrika Boynuzu, Kuzey Afrika, Sahel ve Güneybatı Asya'da yaygın olan yaklaşık 240 dil ve 285 milyon kişiden oluşan bir dil ailesidir.
  • Nilo-Sahra dil ailesi 30 milyon kişi tarafından konuşulan yüzden fazla dilden oluşmaktadır. Nilo-Sahra dilleri Çad, Etiyopya, Kenya, Nijerya, Sudan, Güney Sudan, Uganda ve kuzey Tanzanya'daki etnik gruplar tarafından konuşulmaktadır.
  • Nijer-Kongo dil ailesi Sahra Altı Afrika'nın büyük bir bölümünü kapsamaktadır. Dil sayısı bakımından Afrika'daki en büyük dil ailesidir ve belki de dünyadaki en büyük dil ailelerinden biridir.
  • Khoisan dillerinin sayısı yaklaşık ellidir ve Güney Afrika'da yaklaşık 400.000 kişi tarafından konuşulmaktadır. Khoisan dillerinin çoğu tehlike altındadır. Khoi ve San halkları Afrika'nın bu bölgesinin orijinal sakinleri olarak kabul edilmektedir.

Sömürgeciliğin sona ermesinin ardından, neredeyse tüm Afrika ülkeleri kıta dışından gelen resmi dilleri benimsedi, ancak birkaç ülke de yerli dillere (Swahili, Yoruba, Igbo ve Hausa gibi) yasal tanınma sağladı. Birçok ülkede İngilizce ve Fransızca (bkz. Afrika Fransızcası) hükümet, ticaret, eğitim ve medya gibi kamusal alanlarda iletişim için kullanılmaktadır. Arapça, Portekizce, Afrikaans ve İspanyolca, kökenleri Afrika dışına dayanan ve bugün milyonlarca Afrikalı tarafından hem kamusal hem de özel alanda kullanılan dillere örnektir. İtalyanca, Afrika'daki eski İtalyan kolonilerinde bazıları tarafından konuşulmaktadır. Eski bir Alman protektorası olan Namibya'da Almanca konuşulmaktadır.

Sağlık

Afrika'da HIV/AIDS prevalansı, toplam (15-49 yaş arası nüfusun %'si), 2011 (Dünya Bankası)
  15'in üzerinde
  5–15%
  2–5%
  1–2%
  0.5-1%
  0.1–0.5%
  mevcut değil

Afrika'daki bireylerin %85'inden fazlası, genellikle pahalı olan allopatik tıbbi sağlık hizmetlerine ve pahalı farmasötik ürünlere alternatif olarak geleneksel tıbbı kullanmaktadır. Afrika Birliği Örgütü (OAU) Devlet ve Hükümet Başkanları, DSÖ Afrika Bölgesi'nin geleneksel tıbbın kıta genelindeki sağlık sistemlerinde kurumsallaştırılmasına yönelik kabul ettiği kararı teşvik etmek amacıyla 2000'li yılları Afrika Geleneksel Tıp On Yılı olarak ilan etmiştir. Bölgedeki kamu politikalarını belirleyenler, geleneksel/yerli sağlık sistemlerinin önemini ve bunların modern tıp ve sağlık alt sektörüyle bir arada var olmasının sağlık hizmetlerinin dağıtımında eşitlik ve erişilebilirliği, nüfusun sağlık durumunu ve Sahra-altı Afrika'daki ulusların sosyal-ekonomik gelişimini iyileştirip iyileştirmeyeceğini göz önünde bulundurmak zorundadır.

Sömürge sonrası Afrika'da AIDS yaygın bir sorundur. Kıta, dünya nüfusunun yaklaşık yüzde 15.2'sine ev sahipliği yapmasına rağmen, dünya çapında enfekte olan toplam nüfusun üçte ikisinden fazlası - yaklaşık 35 milyon kişi - Afrikalılardan oluşmaktadır ve bunların 15 milyonu halihazırda ölmüştür. Sahra-altı Afrika tek başına 2011 yılında HIV ile yaşayan tüm insanların tahmini yüzde 69'unu ve tüm AIDS ölümlerinin yüzde 70'ini oluşturmuştur. Sahraaltı Afrika'nın en çok etkilenen ülkelerinde AIDS ölüm oranlarını arttırmış ve 20-49 yaş arası yetişkinlerde ortalama yaşam süresini yaklaşık yirmi yıl azaltmıştır. Ayrıca, Afrika'nın birçok bölgesinde yaşam beklentisi, büyük ölçüde HIV/AIDS salgınının bir sonucu olarak azalmakta ve bazı ülkelerde yaşam beklentisi otuz dört yıla kadar düşmektedir.

Kültür

Geleneksel Afrika kültürlerinin bazı yönleri, sömürge ve sömürge sonrası rejimlerin ihmal ve baskıları sonucunda son yıllarda daha az uygulanır hale gelmiştir. Örneğin, Afrika geleneklerinin cesareti kırıldı ve misyoner okullarında Afrika dilleri yasaklandı. Belçika Kralı Leopold II, çok eşliliği ve büyücülüğü engelleyerek Afrikalıları "medenileştirmeye" çalışmıştır.

Etiyopya'nın Lalibela kentindeki kayadan oyma Aziz George Kilisesi UNESCO Dünya Mirası Listesi'nde yer almaktadır.

Obidoh Freeborn, sömürgeciliğin modern Afrika sanatının karakterini yaratan unsurlardan biri olduğunu ileri sürmektedir. Yazarlar Douglas Fraser ve Herbert M. Cole'a göre, "Sömürgeciliğin güç yapısında yol açtığı ani değişiklikleri, hızla sanattaki köklü ikonografik değişiklikler izlemiştir." Fraser ve Cole, Igboland'da bazı sanat nesnelerinin "geleneksel işlevlere hizmet eden daha önceki sanat nesnelerinin canlılığından ve özenli işçiliğinden yoksun olduğunu" ileri sürmektedir. Yazar Chika Okeke-Agulu, "İngiliz emperyal girişiminin ırkçı altyapısının, imparatorluğun siyasi ve kültürel koruyucularını, yeni ortaya çıkan egemen bir Afrika'yı ve modernist sanatı inkâr etmeye ve bastırmaya zorladığını" belirtmektedir. Editörler F. Abiola Irele ve Simon Gikandi, Afrika edebiyatının mevcut kimliğinin "Afrika ile Avrupa arasındaki travmatik karşılaşma "dan doğduğu yorumunu yapıyor. Öte yandan Mhoze Chikowero, Afrikalıların kendilerini aktif aktörler ve yerli entelektüeller olarak (yeniden) var etmek, sömürgeci marjinalleşmelerini ortadan kaldırmak ve kendi kaderlerini yeniden şekillendirmek için müzik, dans, maneviyat ve diğer performatif kültürleri kullandıklarına inanıyor."

Thabo Mbeki'nin öncülük ettiği Afrika Rönesansı, Molefi Asante'nin de aralarında bulunduğu bir grup akademisyenin öncülük ettiği Afrocentrism gibi hareketlerin yanı sıra Vodou ve diğer maneviyat biçimlerinin suç olmaktan çıkarılması yoluyla geleneksel maneviyatçılığın giderek daha fazla tanınması, Afrika geleneksel kültürlerini yeniden keşfetme ve yeniden değer verme girişimlerini yeniden canlandırmıştır.

Görsel sanat

Nok figürü (MÖ 5. yüzyıl-MS 5. yüzyıl)

Müzik

Güney Afrika'dan bir müzisyen

Spor

Afrika erkek milli futbol takımlarının FIFA Dünya Kupası'nda aldığı en iyi sonuçlar

Afrika Futbol Konfederasyonu'nda elli dört Afrika ülkesinin futbol takımı bulunuyor. Mısır, Afrika Kupası'nı yedi kez ve rekor kırarak üç kez üst üste kazanmıştır. Kamerun, Nijerya, Senegal, Gana ve Cezayir son FIFA Dünya Kupalarında eleme aşamasına kadar yükselmişlerdir. Güney Afrika 2010 Dünya Kupası turnuvasına ev sahipliği yaparak bunu yapan ilk Afrika ülkesi oldu.

Son yıllarda kıta, Kahire, Dakar, Johannesburg, Kigali, Luanda ve Rades gibi çeşitli şehirlerde inşa edilen son teknoloji basketbol tesisleri açısından büyük ilerleme kaydetmiştir. NBA'e draft edilen Afrikalı basketbolcuların sayısı 2010'larda büyük bir artış gösterdi.

Kriket bazı Afrika ülkelerinde popülerdir. Güney Afrika ve Zimbabve Test statüsüne sahipken, Kenya test statüsü olmayan önde gelen takımdır ve daha önce One-Day International kriket (ODI) statüsüne sahipti (10 Ekim 1997'den 30 Ocak 2014'e kadar). Üç ülke 2003 Kriket Dünya Kupası'na ortaklaşa ev sahipliği yapmıştır. Namibya, Dünya Kupasında oynamış olan diğer Afrika ülkesidir. Kuzey Afrika'daki Fas da 2002 Fas Kupası'na ev sahipliği yapmıştır, ancak milli takım hiçbir zaman büyük bir turnuvaya katılmaya hak kazanamamıştır.

Ragbi birçok güney Afrika ülkesinde popülerdir. Namibya ve Zimbabve birçok kez Rugby Dünya Kupası'nda yer alırken, Güney Afrika 1995, 2007 ve 2019 yıllarında olmak üzere 3 kez turnuvayı kazanarak Rugby Dünya Kupası'nda (Yeni Zelanda ile birlikte) en başarılı milli takımdır.

Bölgeler ve yöreler

Bu tablodaki ülkeler Birleşmiş Milletler tarafından kullanılan coğrafi alt bölgeler şemasına göre kategorize edilmiştir ve dahil edilen veriler çapraz referanslı makalelerdeki kaynaklara göredir. Farklı oldukları yerlerde provizyonlar açıkça belirtilmiştir.

Silahlar Bayrak Bölgenin adı ve
bölge, bayraklı
Alan
(km2)
Nüfus Yıl Yoğunluk
(km2 başına)
Sermaye Resmi dil(ler)deki ad(lar) ISO 3166-1
Kuzey Afrika
Seal of Algeria.svg Algeria Cezayir 2,381,740 34,178,188 2009 14 Cezayir الجزائر (al-Jazāʾir) / Algérie DZA
Canary Islands Canary Islands Kanarya Adaları (İspanya) 7,492 2,154,905 2017 226 Las Palmas de Gran Canaria,
Santa Cruz de Tenerife
Canarias IC
Ceuta Ceuta Ceuta (İspanya) 20 85,107 2017 3,575 Ceuta/Sebta/سَبْتَة (Sabtah) EA
Egypt Egypt Mısır 1,001,450 82,868,000 2012 83 Kahire مِصر (Miṣr) MISIR
The emblem on the passport of Libya.svg Libya Libya 1,759,540 6,310,434 2009 4 Trablus ليبيا (Lībiyā) LBY
Madeira Madeira Madeira (Portekiz) 797 245,000 2001 307 Funchal Melilla PRT-30
Melilla Melilla Melilla (İspanya) 12 85,116 2017 5,534 Melilla/Mlilt/مليلية EA
Morocco Morocco Fas 446,550 35,740,000 2017 78 Rabat المغرب (al-maḡrib)/ⵍⵎⵖⵔⵉⴱ (lmeɣrib)/Maroc MAR
Tunisia Tunisia Tunus 163,610 10,486,339 2009 64 Tunus تونس (Tūnis)/Tunest/Tunus TUN
Coat of arms of the Sahrawi Arab Democratic Republic.svg Western Sahara Batı Sahra 266,000 405,210 2009 2 El Aaiún الصحراء الغربية (aṣ-Ṣaḥrā' al-Gharbiyyah)/Taneẓroft Tutrimt/Sáhara Occidental ESH
Doğu Afrika
Burundi Burundi Burundi 27,830 8,988,091 2009 323 Gitega Uburundi/Burundi/Burundi BDI
Seal of the Comoros.svg Comoros Komorlar 2,170 752,438 2009 347 Moroni Komori/Comores/جزر القمر (Juzur al-Qumur) COM
Emblem of Djibouti.svg Djibouti Cibuti 23,000 828,324 2015 22 Cibuti Yibuuti/جيبوتي (Jībūtī)/Djibouti/Jabuuti DJI
Eritrea Eritrea Eritre 121,320 5,647,168 2009 47 Asmara Eritre ERI
Ethiopia Ethiopia Etiyopya 1,127,127 84,320,987 2012 75 Addis Ababa ኢትዮጵያ (Ītyōṗṗyā)/Itiyoophiyaa/ኢትዮጵያ/Itoophiyaa/Itoobiya/ኢትዮጵያ ETH
French Southern and Antarctic Lands French Southern and Antarctic Lands Fransız Güney Toprakları (Fransa) 439,781 100 2019 Saint Pierre Fransız Avusturalya ve Antarktika Toprakları FRA-TF
Kenya Kenya Kenya 582,650 39,002,772 2009 66 Nairobi Kenya KEN
Seal of Madagascar.svg Madagascar Madagaskar 587,040 20,653,556 2009 35 Antananarivo Madagasikara/Madagaskar MDG
Malawi Malawi Malavi 118,480 14,268,711 2009 120 Lilongwe Malaŵi/Malaŵi MWI
Mauritius Mauritius Mauritius 2,040 1,284,264 2009 630 Port Louis Maurice/Moris MUS
Mayotte Mayotte Mayotte (Fransa) 374 223,765 2009 490 Mamoudzou Mayotte/Maore/Maiôty MYT
Emblem of Mozambique.svg Mozambique Mozambik 801,590 21,669,278 2009 27 Maputo Moçambique/Mozambiki/Msumbiji/Muzambhiki MOZ
Réunion Réunion Réunion (Fransa) 2,512 743,981 2002 296 Saint Denis La Réunion FRA-RE
Rwanda Rwanda Ruanda 26,338 10,473,282 2009 398 Kigali Ruanda RWA
Seychelles Seychelles Seyşeller 455 87,476 2009 192 Victoria Seyşeller/Sesel SYC
Coat of arms of Somalia.svg Somalia Somali 637,657 9,832,017 2009 15 Mogadişu 𐒈𐒝𐒑𐒛𐒐𐒘𐒕𐒖 (Soomaaliya) /الصومال (aṣ-Ṣūmāl) SOM
Emblem of Somaliland.svg Somaliland Somaliland 176,120 5,708,180 2021 25 Hargeisa Soomaaliland/صوماليلاند (Ṣūmālīlānd)
South Sudan South Sudan Güney Sudan 619,745 8,260,490 2008 13 Juba Güney Sudan SSD
Sudan Sudan Sudan 1,861,484 30,894,000 2008 17 Hartum Sudan/السودان (as-Sūdān) SDN
Tanzania Tanzania Tanzanya 945,087 44,929,002 2009 43 Dodoma Tanzanya/Tanzanya TZA
Uganda Uganda Uganda 236,040 32,369,558 2009 137 Kampala Uganda/Yuganda UGA
Zambia Zambia Zambiya 752,614 11,862,740 2009 16 Lusaka Zambiya ZMB
Zimbabwe Zimbabwe Zimbabve 390,580 11,392,629 2009 29 Harare Zimbabve ZWE
Orta Afrika
Emblem of Angola.svg Angola Angola 1,246,700 12,799,293 2009 10 Luanda Angola AGO
Cameroon Cameroon Kamerun 475,440 18,879,301 2009 40 Yaoundé Kamerun/Kamerun CMR
Central African Republic Central African Republic Orta Afrika Cumhuriyeti 622,984 4,511,488 2009 7 Bangui Ködörösêse tî Bêafrîka/République centrafricaine CAF
Chad Chad Chad 1,284,000 10,329,208 2009 8 N'Djamena تشاد (Tšād)/Tchad TCD
Republic of the Congo Republic of the Congo Kongo Cumhuriyeti 342,000 4,012,809 2009 12 Brazzaville Kongo/Kôngo/Kongó COG
Democratic Republic of the Congo Democratic Republic of the Congo Demokratik Kongo Cumhuriyeti 2,345,410 69,575,000 2012 30 Kinshasa Kongo Demokratik Cumhuriyeti COD
Coat of arms of Equatorial Guinea.svg Equatorial Guinea Ekvator Ginesi 28,051 633,441 2009 23 Malabo Gine Ekvatoral/Guinée Équatoriale/Guiné Equatorial GNQ
Gabon Gabon Gabon 267,667 1,514,993 2009 6 Libreville gabonaise GAB
Coat of arms of São Tomé and Príncipe.svg São Tomé and Príncipe São Tomé ve Príncipe 1,001 212,679 2009 212 São Tomé São Tomé e Príncipe STP
Güney Afrika
Botswana Botswana Botsvana 600,370 1,990,876 2009 3 Gaborone Botsvana/Botsvana BWA
Eswatini Eswatini Eswatini 17,363 1,123,913 2009 65 Mbabane eSwatini/Eswatini SWZ
Lesotho Lesotho Lesotho 30,355 2,130,819 2009 70 Maseru Lesotho/Lesotho LSO
Namibia Namibia Namibya 825,418 2,108,665 2009 3 Windhoek Namibya NAM
South Africa South Africa Güney Afrika 1,219,912 51,770,560 2011 42 Bloemfontein, Cape Town, Pretoria yaseNingizimu Afrika/yoMzantsi-Afrika/Suid-Afrika/Afrika-Borwa/Aforika Borwa/Afrika Borwa/Afrika Dzonga/yeNingizimu Afrika/Afurika Tshipembe/yeSewula Afrika ZAF
Batı Afrika
Benin Benin Benin 112,620 8,791,832 2009 78 Porto-Novo Bénin BEN
Burkina Faso Burkina Faso Burkina Faso 274,200 15,746,232 2009 57 Ouagadougou Burkina Faso BFA
Coat of arms of Cape Verde.svg Cape Verde Yeşil Burun Adaları 4,033 429,474 2009 107 Praia Cabo Verde/Kabu Verdi CPV
The Gambia The Gambia Gambiya 11,300 1,782,893 2009 158 Banjul Gambiya GMB
Ghana Ghana Gana 239,460 23,832,495 2009 100 Akra Gana GHA
Coat of arms of Guinea-new.svg Guinea Gine 245,857 10,057,975 2009 41 Conakry Guinée CİN
Guinea-Bissau Guinea-Bissau Gine-Bissau 36,120 1,533,964 2009 43 Bissau Guiné-Bissau GNB
Ivory Coast Ivory Coast Fildişi Sahili 322,460 20,617,068 2009 64 Abidjan, Yamoussoukro Fildişi Sahili CIV
Liberia Liberia Liberya 111,370 3,441,790 2009 31 Monrovia Liberya LBR
Mali Mali Mali 1,240,000 12,666,987 2009 10 Bamako Mali MLI
Seal of Mauritania (2018).svg Mauritania Moritanya 1,030,700 3,129,486 2009 3 Nouakchott موريتانيا (Mūrītānyā) MRT
Niger Niger Nijer 1,267,000 15,306,252 2009 12 Niamey Nijer NER
Nigeria Nigeria Nijerya 923,768 166,629,000 2012 180 Abuja Nijerya NGA
United Kingdom Saint Helena, Ascension and Tristan da Cunha Saint Helena, Ascension ve Tristan da Cunha (Birleşik Krallık) 420 7,728 2012 13 Jamestown Saint Helena, Ascension ve Tristan da Cunha SHN
Senegal Senegal Senegal 196,190 13,711,597 2009 70 Dakar Sénégal SEN
Sierra Leone Sierra Leone Sierra Leone 71,740 6,440,053 2009 90 Freetown Sierra Leone SLE
Togo Togo Togo 56,785 6,019,877 2009 106 Lomé togolaise TGO
Afrika Toplam 30,368,609 1,001,320,281 2009 33
Ülke ve Bayrağı Yüzölçümü
(km²)
Nüfus (1 Temmuz 2002) Nüfus Yoğunluğu Başkent
Doğu Afrika:
Burundi Burundi 27,830 6,373,002 229.0 Bujumbura
Komorlar Komorlar 2,170 614,382 283.1 Moroni
Cibuti Cibuti 23,000 472,810 20.6 Cibuti
Eritre Eritre 121,320 4,465,651 36.8 Asmara
Etiyopya Etiyopya 1,127,127 67,673,031 60.0 Addis Ababa
Kenya Kenya 582,650 31,138,735 53.4 Nairobi
Madagaskar Madagaskar 587,040 16,473,477 28.1 Antananarivo
Malavi Malavi 118,480 10,701,824 90.3 Lilongwe
Mauritius Mauritius 2,040 1,200,206 588.3 Port Louis
Fransa Mayotte 374 170,879 456.9 Mamoudzou
Mozambik Mozambik 801,590 19,607,519 24.5 Maputo
Fransa Réunion 2,512 743,981 296.2 Saint-Denis
Ruanda Ruanda 26,338 7,398,074 280.9 Kigali
Seyşeller Seyşeller 455 80,098 176.0 Victoria
Somali Somali 637,657 7,753,310 12.2 Mogadişu
Tanzanya Tanzanya 945,087 37,187,939 39.3 Dodoma
Uganda Uganda 236,040 24,699,073 104.6 Kampala
Zambiya Zambiya 752,614 9,959,037 13.2 Lusaka
Zimbabve Zimbabve 390,580 11,376,676 29.1 Harare
Orta Afrika:
Angola Angola 1,246,700 10,593,171 8.5 Luanda
Kamerun Kamerun 475,440 16,184,748 34.0 Yaounde
Orta Afrika Cumhuriyeti Orta Afrika Cumhuriyeti 622,984 3,642,739 5.8 Bangui
Çad Çad 1,284,000 8,997,237 7.0 N'Djamena
Kongo Cumhuriyeti Kongo Cumhuriyeti 342,000 2,958,448 8.7 Brazavil
Kongo Demokratik Cumhuriyeti Kongo DC 2,345,410 55,225,478 23.5 Kinşasa
Ekvator Ginesi Ekvator Ginesi 28,051 498,144 17.8 Malabo
Gabon Gabon 267,667 1,233,353 4.6 Libreville
São Tomé ve Príncipe São Tomé ve Príncipe 1,001 170,372 170.2 São Tomé
Kuzey Afrika:
Cezayir Cezayir 2,381,740 32,277,942 13.6 Cezayir
Mısır Mısır 1,001,450 70,712,345 70.6 Kahire
Libya Libya 1,759,540 5,368,585 3.1 Trablus
Fas Fas 446,550 31,167,783 69.8 Rabat
Sudan Sudan 2,505,810 37,090,298 14.8 Hartum
Tunus Tunus 163,610 9,815,644 60.0 Tunus
Batı Sahra Batı Sahra 266,000 256,177 1.0 El Aaiún
Güney Afrika:
Botsvana Botsvana 600,370 1,591,232 2.7 Gaborone
Lesotho Lesotho 30,355 2,207,954 72.7 Maseru
Namibya Namibya 825,418 1,820,916 2.2 Windhoek
Güney Afrika Cumhuriyeti Güney Afrika 1,219,912 43,647,658 35.8 Bloemfontein
Cape Town
Pretoria
Esvatini Esvatini 17,363 1,123,605 64.7 Mbabane
Batı Afrika:
Benin Benin 112,620 6,787,625 60.3 Porto-Novo
Burkina Faso Burkina Faso 274,200 12,603,185 46.0 Ouagadougou
Yeşil Burun Adaları Yeşil Burun Adaları 4,033 408,760 101.4 Praia
Fildişi Sahili Fildişi Sahili 322,460 16,804,784 52.1 Yamoussoukro
Gambiya Gambiya 11,300 1,455,842 128.8 Banjul
Gana Gana 239,460 20,244,154 84.5 Akra
Gine Gine 245,857 7,775,065 31.6 Conakry
Liberya Liberya 111,370 3,288,198 29.5 Monrovia
Mali Mali 1,240,000 11,340,480 9.1 Bamako
Moritanya Moritanya 1,030,700 2,828,858 2.7 Nuakşot
Nijer Nijer 1,267,000 10,639,744 8.4 Niamey
Nijerya Nijerya 923,768 129,934,911 140.7 Abuja
Saint Helena Saint Helena 410 7,317 17.8 Jamestown
Senegal Senegal 196,190 10,589,571 54.0 Dakar
Sierra Leone Sierra Leone 71,740 5,614,743 78.3 Freetown
Togo Togo 56,785 5,285,501 93.1 Lomé
Toplam 47,884,117 3,969,989,692 328.3
Avrupa Sömürgeleri
Kanarya Adaları Kanarya Adaları (İspanya) 7,492 1,694,477 226.2 Las Palmas
Tenerife
Flag Ceuta.svg Ceuta (İspanya) 20 71,505 3,575.2 --
Flag of Madeira.svg Madeira Adaları (Portekiz) 797 245,000 307.4 Funchal
Flag Melilla.svg Melilla (İspanya) 12 66,411 5,534.2 --

Coğrafya

Afrika'da Petrol Rezervi

Afrika’nın 2018 yılında kanıtlanmış petrol rezervi dünyadaki diğer tüm ülkelere oranla %7,2’dir. 2018 yılında Afrika’nın kanıtlanmış doğal gaz rezervi dünyaya oranla %7,3 olarak kayıtlara geçmiştir.

Dil